Osmaniyeli 18 yaşındaki otizmli genç Gökay Doğan Gök, hayalini kurduğu Biyoloji bölümünü kazandı.
Osmaniyeli 18 yaşındaki otizmli genç Gökay Doğan Gök, hayalini kurduğu Biyoloji bölümünü kazandı.
Henüz 5 yaşındayken otizm teşhisi konulan Gökay Doğan Gök, hayat mücadelesini, araştırma üzerine kurarak yaşamını sürdürdü.
Otizmin korkulacak bir şey olamadığını ifade eden Gök, “Çocuklar eğer kabullenilmezse tedavi her zaman sekteye uğrar. Aileler çocuklarını da hiçbir zaman kısıtlamamalıdır. Çocuk kendisini mutlu hissetsin ve diğer insanlarla kaynaşsın. Bunlar olmazsa otizm tedavisi bir şeye yaramaz” dedi.
ARAŞTIRMA YAPARAK HAYATA TUTUNDU
Gökay Doğan Gök, küçük yaşlarda annesinin aldığı oyuncak mikroskoptan ilham alarak araştırma yapmaya yöneldi. Otizmli olmasına rağmen tüm engelleri aşıp araştırma yapmaya daha da merak salan Gök, küçük yaşlardan bu yana hayalini kurduğu biyoloji bölümü kazandı.
İlkokul, ortaokul ve lise eğitimi başarıyla tamamlayan otizmli Gökay Doğan Gök, lise eğitiminin ardından üniversite sınavına girdi. Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla tercih döneminde birinci sıraya biyoloji bölümünü yazan Gök, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nü kazandı.
Çocukken araştırmaya meraklı birisi olduğunu söyleyen Gökay Doğan Gök, “Çocukken araştırmaya meraklı birisiydim. Annem bana küçükken mikroskop almıştı. Orada çoğu şeyi inceliyordum ve buda bende bir ilgi uyandırdı. Biyoloji bölümünü seçmemdeki en büyük etkende araştırmayı sevmem oldu.” Dedi.
Fakültenin iyi olduğunu ve ilk başlarda biraz yabancılık çektiğini ifade eden Gök, “Arkadaşlarımı, öğretmenlerimi tanıyınca rahatladım. Derslerim iyi, öğretmenlerimde iyi. Benimle ilgileniyorlar. Arkadaşlarımda sağ olsunlar benimle iyi anlaşıyorlar, sohbet ediyorlar.” Diye konuştu.
OTİZM KORKULACAK BİR ŞEY DEĞİL
Otizmin korkulacak bir şey olamadığını ifade eden Gökay Doğan Gök, “Öncelikle şunu söyleyeyim. Otizm korkulacak bir şey değil hastalık falanda değil. Tamamen özel insanlarız. Hiç korkulacak bir şey değil. Çocuklara her zaman güven duyulmalı.
Çocuklar eğer kabullenilmezse tedavi her zaman sekteye uğrar. Aileler çocuklarını hiçbir zaman kısıtlamamalıdır. Onları dışarıda dolaştırmalı parka götürmelidirler. Çocuk kendisini mutlu hissetsin ve diğer insanlarla kaynaşsın. Bunlar olmazsa otizm tedavisi bir şeye yaramaz” diye konuştu.
Otizmli Gökay Doğan Gök, ailesinin özellikle annesinin kendisi ile sürekli ilgilendiği için mutlu olduğunu belirterek, “Onlar olmasaydı, benimle ilgilenmeselerdi kim bilir ne olurdum şimdi tahmin edemiyorum. İyi yetiştirdikleri için, hep ilgilendirdikleri için çok mutluyum” dedi.
ÖZEL ÇOCUKJLAR, HAYATIN İÇERİSNDE OLMALI
Anne Nuray Gök ise özel çocuklu ailelere tavsiyelerde bulunarak, çocuklarına güvenmelerini istedi. Anne Gök, “Gökay 2004 yılında doğdu. Otizm teşhisi 5 yaşında konuldu. İlkokul, ortaokul ve liseyi devlet okullarında okudu. Sadece doğru tanı ve doğru eğitimle biz bunu başardık, sevgiyle sabırla. Bu şekilde doğru bir yol izledik.
Bu günlere kadar geldik. Sevdiği bölümde üniversiteyi kazandı. Üniversitede daha güzel günler olacağına inanıyorum. Bu süreçte Osmaniye Otizm Derneğinin de büyük katkısı var. Ailelere tavsiyem, çocuklarına güvensinler yapamayacaklarına inanmasınlar, yarı yolda bırakmasınlar çocuklarını. Doğru tedavi, doğru ilaçlar, sevgi ve sabır.
Çocuklarımızı sevelim, bunlar özel çocuklar, hayatın içerisinde olması gerekiyor. Bilmediğimiz çok güzel özellikleri var. Bu özellikleri eğimle ortaya çıkıyor. Gökay’da özel bir çocuk ve çok başarılı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Yorum Yazın