Başkan Çenet'ten Osmaniye Değerlendirmesi: İcraatlarımız Tam Gaz Devam Ediyor

Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, haftalık olağan yazılarında kentte bir haftada yaşanan önemli gelişmeleri paylaştı. Son bir haftada kentte önemli gelişmeler yaşandığını aktaran Başkan Çenet yazısında icraatlarını görmeyenleri ise “Ama gözleri olup da görmeyenlere, kulakları olup da dinlemeyenlere, kendi ideolojisinde boğulanlara zaten bir şey anlatmaya gerek var mıdır?” şekline eleştirdi.

İşte Başkan Çenet'in yazısı şu şekilde:

“Maşallah diyelim, bir haftada iki bakan yardımcısı, bir de sayın bakanımızı konuk ediyoruz.

Tabi gelen büyüklerimiz de bereketi ile geliyorlar, kaynak kapıları açılıyor, işlerimiz dolu dizgin ilerliyoruz.

Kalıcı konutların hak sahiplerine teslimiyle ilgili İçişleri Bakan yardımcımız Münir Karaloğlu işinin tam bir duayeni devlet adamı.

Van Depreminde gecesini gündüzüne katıp Deprem Sonrası bugünkü Van’ı inşa eden hükümet iradesinin sahadaki uygulayıcısı.

Gerek Yaveriye’de 1. ve 2. Etaplar Gerek Metin Tamer ve Sefa Evlerde Gerekse de ilçelerde, köylerde yürüyen işlerin tamamını usta bir yaklaşımla ele alıyor.

Anahtarlar hızla teslim ediliyor, aileler evlerine giriyor, eskisinden çok daha iyi konutlar, işyerleri yapılıyor. Yaşam alanları oluşuyor.

Allah korusun bir ailenin ferdine bir şey olsa kalan aile fertleri imdadına koşar. Peki hepsinin başına birden gelirse ne olur?

Düşünün bir ilde deprem tatbikatı yaparken Allah korusun diyelim ki Osmaniye’de bir deprem olduğunda ne yaparız diye afet yönetimi tatbikat yaparken deriz ki “efendim en yakın Büyükşehirler Kahramanmaraş var, Hatay var, Adana var, Gaziantep var,” deriz.

Tüm hazırlığımızı ve ikmali, kurtarma yardım ekiplerini bu illerden gelecek desteklere göre planlarız.

Bu illerden yardım isteriz deriz, Öyle değil mi? Peki bu illerin de tamamında deprem olursa o zaman ne yaparız?

İşte ne yazık ki ilimizde de tam da bunu yaşadık. Biz aslında bir çeşit kıyamet yaşadık.

Tek başına Osmaniye’de olsa ülkemizin hatta dünyanın tüm dikkatini ve ilgisini çekecek büyük bir afet, bölgemizde çoğu Büyükşehir on bir ili kapsadı.

Daha depremin ardından neredeyse yılı geçmeden yıkılan şehirleri ayağa kaldırmak, enkazları temizlemek, alt yapıları yenilemek, insanların bina ve iş yerlerini yeniden yapmak hepsi hamdolsun dolu dizgin ilerliyor.

Merkezin gücüyle bu işleri yerine getirirken diyelim ki bizler de her projede ayrıca ilave görevler alıyoruz.

Mesela Yaveriye konutları yapılırken kanalizasyon terfi sistemlerini şebekelerini milyonlarca lira harcayarak destek veriyoruz”

Başkan Çenet İcraatlarını Görmeyenleri Eleştirdi

 Personelimizi, performansımızı ortaya koyuyoruz.

Ama gözleri olup da görmeyenlere, kulakları olup da dinlemeyenlere, kendi ideolojisinde boğulanlara zaten bir şey anlatmaya gerek var mıdır?

Bu ülkede, bu şehirde sanki 6 Şubat yaşanmamış gibi davrananların, aziz milletimiz 17 Ağustos İstanbul depreminden sonra yıllarca süren çaresizliklerini daha dün gibi hatırlıyor.

Bir taraftan da hayatlarını ihalecilik ve fesat havaleciliği ile geçirenleri bu yüzden yadırgamıyoruz.

Ama Onların da ezberini bozacağız.

Göz açıp kapayıncaya kadar beş aylık süre geçti.

Beş yıl da Allah ömür verirse çabuk geçer.

Biz şehrin hizmetine Allahın izniyle bu zaman zarfında yetişmiş olacağız.

"Örümcek gibi her bir yanını şantiyeye çevirdiğimiz bu şehirdeki değişimi birlikte yaşayacağız"

Bakın bu sürede 148 kilometre kanalizasyon 28 kilometre de su şebekesini sil baştan döşedik.

Efendim çalışın ama şehirde kimse bundan etkilenmesin, dersek böyle bir dünya hiçbir yerde yoktur.

Mutfakta bile yemek yaparken ortalık bir karışır, dağılır. Hanım kardeşlerim bunu çok iyi bilir.

Bu geçicidir, normaldir.

Bizler işi teslim aldıkça artan bir hızla oraları da yollarıyla kaldırımlarıyla yenileriz Evelallah.

Daha biz çocukken Osmaniye elli, altmış bin nüfuslu bir kasabaydı.

Büyüklerimiz yaşı vakti gelmiş delikanlıları gördüklerinde ‘yiğen sen ne iş yapıyon’ diye sorduklarında ortamda sesi çıkmayan, ya okumamış; ya meslek edinip bir baltaya sap olamamış ya da etraflarında dövüşecek adam bulamasalar tuvalete gittiklerinde çıkıyordu çıkmıyordu diye şeyleriyle bile kavga eden bu adamlara, ordakilerden biri “yeğenin kaldırım mühendisi” derdi.

Şimdi biz yirmi iki yıl vatan, millet ve hizmet görevleri yapıp 560 bin nüfuslu memlekete dönünce bu kaldırım mühendislerinin de sayılarının arttığını görüyoruz

. Siz hiç merak etmeyin. Bu işi bilen, Türkiye’nin her yerinde başarıyla uygulayan ehil kadrolar, usta eller görev başında.

Zaten her beş yılda bir, milletimiz vakti geldiğinde en doğru kararı veriyor.

Kaldırım mühendisleri de boş kadrolarında boş, beleş işlerine devam ediyorlar.

Osmaniye bu küçük kıyametten inşallah Cumhurun gücüyle daha da güçlenerek çıkacaktır.

Dört koldan örümcek gibi her bir yanını şantiyeye çevirdiğimiz bu şehirdeki değişimi birlikte yaşayacağız.

Unutmayalım kutsal kitabımız bile bir gecede inmedi. Bakın bugün de Enerji Tabi Kaynaklar Bakanımız buradalar. Elektrik üretim, dağıtım, şebekelerin yenilenmesi, bazı yerlerde yer altına alınması hepsi gündemimizde. Hazırlık aşamasında projelerimiz birer birer tamamlanıyor. "