Yeni bir yıla girmemize ne kaldı şunun şurasında. bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz.
Gelecek olan yılın ilk günlerinden başlamak üzere, parasal yönden yeni ayarlamalar yapılması çalışmalarına başlandığına göre; asgari ücretliler ve emekliler yeni maaşlarının ne kadar olacağını tahmin etmeye başladı.
Yeni asgari ücretin belirlenmesi için önümüzdeki günlerde toplantılar yapılmaya başlayacak. İşçi ve işveren temsilcileri yanında bir de hükümetten toplantıya katılanların görüşmeleri sonunda rakamlar ortaya konulup, bir sonuca varılacak.
İşveren ile Hükümet temsilcilerinin aldıkları ortak görüş, her zaman işçi temsilcilerinin beklentilerinde değer bulamamıştır.
Sendikalar ve Asgari ücret belirleme komisyonundaki yetkili sendikanın beklentisi, düş kırıklığı ile sonuçlanmıştır.
Bu günlerde seçim sonuçlarındaki 50 artı 1 uygulamasının değiştirilmesi üzerine görüşler ileri sürülmeye başlandı.
Anayasa değişikliği konusunda yaşanan olaylara baktığımda; AYM ile Yargıtay arasındaki sürtüşmeler ise ayrı bir gündem olarak tartışılıyor.
Seçimlerde en fazla oy alan siyasi partinin Hükümeti kurma gibi ortaya atılan görüşleri, tepedeki isimden duymaya başladık.
Bir zamanlar 50 artı 1’i savunan ve uygulayan Ak Parti iktidarının Genel Başkanı, bugüne gelindiğinde farklı görüşlerini belirterek seçimlerdeki yüzdelik oranın yüzde 50’nin altına çekilmesinden yana tavrını ortaya koyuyor.
Bu nasıl olacak? Seçimler sonunda yüzde 45’lik oranla en fazla oyu alan siyasi partinin Hükümeti kurma veya Başkan adayının seçilmesi olayı mı yaşanacak.
Geriye kalan 55 oranındaki muhalif oyları düşündüğümüzde, azınlığın çoğunluğa hükmetmesi tartışılacaktır.
Seçim barajını yüzde 5’e düşürelim, seçmenin tercihlerini yaptığı sandıktan her parti farklı oy aldığını hesaplayalım.
Seçimlere kalınan 20 siyasi parti içerisinden birisi yüzde 40 oranında en fazla oyu aldı diyelim. Bu partinin Milletvekili aday sayısını da bir kenara bırakalar düşündüğümüzde, en fazla oy aldığı için, yani yüzde 40 oranında oy aldığı için bu partinin Hükümeti kurma olayını düşünürken biraz iyice aklınızı yoklamanızı beklerim.
Ak Parti iktidarı döneminde Anayasa değişikliği yapıldığı süreçte, böylesi bir uygulama kaldırılmıştı.
Yeniden eskiye dönme gibi düşüncenin tartışma yolu açılmaz mı!?
Ayrıca; yüzde 40 oy alan siyasi partinin, yüzde 60 oranında tercih etmediği seçmeni yönetmesinin demokratik ve sosyal devlet anlayışı noktasında nereye koyacağımızı düşünmek zorundayız.
Seçmen 21 yıldır Ak Parti’ye gereken desteği verdi, iktidarda kalmasını sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan iki dönemdir yüzde 51’in üzerinde tercih edilerek görevinde devam kararını yine bu seçmen verdi.
Peki; bugünlerde yeni seçim kanunu veya Anayasa değişikliği üzerinde oluşturulan tartışmaların altında nelerin yattığını merak ediyor musunuz!?
İnsanlar sizi eleştirdi diye düşünmek yerine; sizin gittiğiniz yolun sonunun uçurum olduğunu anımsatan öngörüsü olarak değerlendirdiğiniz zaman, sevilirsiniz!
Hayat kimseye sonsuz olmamıştır. Günün birinde her canlının yeryüzündeki hayatı sona erip, toprakla buluşmasının kaçınılmaz olduğunu bilerek yaşamıyorsanız; size diyeceğim tek sözcük yok!...
Yorum Yazın