Yılda bir kez

Asgari ücretliler için bundan böyle yılda bir kez zam yapılacağı ve ara zammın olmadığı yönünde iktidarın sözlerini duyuyoruz.

Yılın ilk 6 aylık sürecindeki enflasyon oranına göre, asgari ücretlilere fark ödemeleri yapılıyordu. Çalışanlara biraz da olsa ekonomik olarak katkı sağlamış oluyordu.

Uzun süre iktidarda kalan Hükümetlerin yönetim kadrolarında yeterince değişim yaşanmayınca, yöneticiler kendilerinin uygulamalarının başarılı olduğunu sanarak, farklı yöntemleri uygulamaya geçirmezlermiş.

Bu ülkede TBMM’de Milletvekili olarak görev yapanlar ve o makama gelebilmek için oylarını aldıkları vatandaştan 10 kat fazla maaş alıyorsa, daha neyi tartışacağız!

İşçi emeklisinin aldığı maaşın 10 katı maaş alan Milletvekilleri, aldıkları para ile ayın sonunu getiremediklerini söylerken, 7 bin 500 Tl maaş alan emeklinin ekonomik durumunu da özetlemiş oluyorlar aslında.

Yeni süreçte asgari ücret yılda bir kez belirlenmiş olacak ve 12 ay boyunca aynı maaşla çalışılacak.

Ancak, vatandaşın alım gücü yıl boyunca aynı olacak mı!? Ocak ayındaki ekmek, tüpgaz, akaryakıt, zeytin, peynir ve diğer tüketim fiyatları Aralık ayına gelindiğinde de aynı kalacak mı!?

Eğer, yeni yıl ile birlikte 10 Tl dolayında olacak olan ekmek, Aralık ayına kadar 10 Tl’nin üzerine çıkmayacaksa, akaryakıtın litre fiyatı Ocak ayındaki gibi 11 ay boyunca aynı kalacaksa, zorunlu gıda ürünlerinin fiyatları 2024 yılının Aralık ayına kadar değişmeyecekse eğer; her vatandaş asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesinden yana iktidara desteğini vermeye hazırdır.

Son günlerde ülke ekonomisi olumsuz yönde etkileyen olaylarla ilgili haberlerden bilgi alıyoruz.

Kısa sürede  paralarının hesabını bilemeyecek kadar varsıllaşanlar, senetsiz ve imzasız olarak milyonlarca lirasını”gelir amaçlı” belli isimlerin avuçlarına çantalarla teslim edenlerin sayılarında artışlar görmekteyiz.

Sosyal medya hesabından halkla alay edenler, kendilerince ülkelerini sevdiklerini söylerken, haklarındaki söylentiler karşısında “tükürerek” konuşanların, aslın bu ülkenin adalet anlamındaki yönetim anlayışı ile de “dalga” geçtiklerini algılamaktayım.

Minicik yavrularımız bu ülkede “SMA” hastalığı nedeniyle ölümü beklerken, Aileleri tarafından Valilik makamlarından izin alınarak cadde ve sokaklarda tedavi parasını toplayabilmek için “stantlar” açarken,  aynı ülkede aramızda dolaşan ve aynı havayı soluduğumuz bazı zatların ise; paralarını katlamak amacı ile nelerin peşinde olduklarını bu günlerde açık olarak görebilmeye başlar olduk.

Son günlerde TV ekranları veya yazılı basında haberlerini gördüğünüz ve olaylara ismi geçenlerin bu güne kadar kaç “SMA” hastası bebek için katkıda bulunduklarını merak ediyorum!

Bazı haber bültenlerinde ise, “kara para aklama” sözleri kullanılıyor. Hangi “kara para” aklamasından sözediyorsunuz Allah aşkına!

Konuşmaya gelindiğinde, din ve inançlar üzerinde ne kadar sözcük varsa söylerken, yoksul bir ailenin yavrusu ilaç bulamadığı veya tedavi parası bulamadığı için ölümü beklerken, böylesi insanları göremiyoruz!

Yılda bir kez “asgari ücret belirlenmesi” olayını onaylıyorum. Bir de koşulum olsun ki; bu ülkeyi yöneten bürokratlar da birden fazla yerden maaş almasınlar, vatandaşın tüketim ürünlerine, her ay değil de yıl da bir kez zam yapılsın! O zaman bu ülkenin özverili vatandaşı sokaklara çıkıp ta “Hak-Emek-Hukuk-Adalet” diye sloganlar atarak  eylemin sayısını aza indirecektir. Ey, 21 yıllık iktidar bunu başarabiliyor musun!?...