Gazete sütunlarında 50 yıla yakın süredir, haber, röportaj veya köşe yazılarımla okurlarımıza gündemdeki olayları yorumlayıp, aktarmaya çalıştım.
Medya gazetesi’nde yazdığım köşe yazılarımla gündem oluştururken, gün geldi farklı tepkilerle karşılaşsam bile, “Trenle yolculuk edercesine, rayların bozuk olabileceğini.. demirden korkmadığımızı ”düşünerek yaşadım.
Yazdım, yazdığım yazılarımın sayısını Ulusal medya gazetelerindeki o “ünlü bildiklerinizden” daha fazla olduğu halde, yerel de olduğum için ismimi pek duyuramadım.
İlkelerim doğrultusunda yaşayan biri olarak; “Haksızlıklar karşısında, Dilsin Şeytan olma”yı hiçbir zaman seçmedim!...
GÖZ Işığı Köşe yazılarıma bir süre ara verdiğimi yazdığımda, sessizlik gördüm. Okurlarımdan, kentte sıkıntı yaşayanlardan “nedenini” sormaları bekledim. Ama böyle bir görüşme yaşamadığıma göre, bu kentte yaşayanların sorunlarının olmadığını, benim gördüğüm sorunların, kent sakinleri tarafından sorun olmadığını düşündüm.
Oysa yaşadığımız kentte ve ülkemizdeki haksızlıkların haddi ve hesabının ne kadar olabileceğini her akşam TV ekranlarından izliyorduk!...
Bu kentin yerlisi olarak, yaşatmaya çalıştığım “Kültür ve sanat” çalışmaları ile ve oluşturduğumuz dernek ile bile bir takım zatlar tarafından etkinliklerimiz engellenmek istendi.
Sabır dedik ama, Şükür diyecek kadar yüreğimiz rahat olamıyordu! Yazdığım bazı Köşe yazılarımda; Bazı Kamu kurumlarındaki “Liyakatsiz çalışan” zatların fincancı katırlarını ürkürttük sanırım, hakkımızda dava açıldı. Bilgisayar kullanmasını bilmeyenler. Kurumlarındaki sisteme giriş yapamayanlar, hatta işlem yapmak için “Rüşvet isteyenler!” hakkında yazdıklarımız ile ilgili davalar açıldı. Çekinmedik, yılmadık ama “Yıldırılmak istenildiğimiz” kimselerin “umurunda” olmadı!
Bilgisayar başında çalıştıkları kurumlarda liyakatsız olarak görev yapanlar, vatandaşa zor anlar yaşatanlar, meydana gelen tartışmalar karşısında da kendilerini “Devlet memuruna hakaret” göstererek dava açanların gerçek yüzlerini de ortaya koyarken halktan yana tavırlarımızla dik duruşumu göstermeyi sürdüreceğiz.
Bu sütunlardaki yazılarımız ve yorumlarımızla yeni dönemde “Gözışığı” okurlarına, daha doğrusu halkımızın beklentilerine yönelik olarak, 1 Ağustos 2022 Pazartesi gününden itibaren yeniden birlikte olmak umudu ile...
Yorum Yazın