Yaşadığı ülkenin vatandaşının öncelikli beklentileri veya istekleri elbette olacaktır.
Vatandaş, oy verip yönetim yetkisi verdiği kişilerden; adaletli yönetim ile birlikte yaşadığı yerleşim birimlerinin sorunsuz olmasını öncelikle ister ve bekler.
İnsanların istek ve beklentilerine duyarsız kalan yöneticiler kim olursa olsun, yeterli saygı ve çalışma ortamını göstermeyebilirler.
Hatta tepkilerini bile ortaya koyduğu olaylar yaşanabilir.
Vali veya Kaymakam olarak görev yapabilirsiniz. Kurumsal anlamda yapmanız gereken çalışmalar ve vatandaşı huzur içerisinde yaşatabilme yetkilerinizi kullanmıyorsanız veya siyasi iktidarın “dümen suyuna göre” hareket içerisindeyseniz, vatandaşın tepkisiyle karşılaşabilirsiniz!
Belediye Başkanı iseniz, sadece sizi aday gösterip seçildiğiniz siyasi parti Başkanı’nın isteklerine göre hareket ediyor, kendi yüreğinizin sesini dinlemeden çalışmalar yapıyor, hizmet noktasında da “yandaşlarınıza ihale veriyor” insanlar arasında ayrım yapmayı aşikar hale dönüştürdüğünüz anlaşılırsa; o zaman da vatandaşın tepkisini alabilirsiniz!
Kamu yönetimlerinde; adaletli ve eşitlik ilkeleri doğrultusunda hizmet vermek vardır.
Kimsenin; dini, dili, inancı, cinsiyeti veya siyasal düşüncesine bakılmaksızın adil şekilde ve yasalara uygun olarak hizmet verilmesi gerekir.
Merkezi veya yerel iktidarlardan vatandaşların sızlanma veya şikayetleri her geçen gün sokaklarda konuşulmaya başlanmışsa, iktidara sahip olanların bu olayla ilgili kendilerine çeki düzen vermeleri gerektiğini bilmeleri önemlidir.
Seçimler öncesinde, iktidara gelebilmek için siyasi olarak çalışmalarınızda; kendi partililerinize hizmet etmek için yola çıktığınızı söylemeyen adayların, seçimi kazandıkları günden itibaren bu sözlerini unutmalarını doğru bulmuyorum.
Yerel yönetimler bazında baktığımda, İller Bankası gelirleri yerleşim yerlerinin nüfus sayısına göre katkıda bulunur. Yani; iktidar partisine oy veren seçmene göre değil, tüm vatandaşlara bireysel anlamda hizmet verilmesi için desteğini verir.
Bu olayın ne anlama geldiğini bilmeyen veya uygulamayan yerel iktidarların “ayrımcı hizmetleri” anlaşılmaya başlandığında doğal olarak tepkiler görmeye başlar!
Osmaniye Belediyesi, 15 yıldır MHP’li Başkan Kadir Kara Başkanlığında yönetiliyor. Yeni dönemde de yine MHP’li aday (Cumhur ittifakı ile) İbrahim Çenet Seçildi.
Görevine heyecanı ile birlikte atak başlayan Çenet’in aynı performansının devamını beklemekteyiz.
Biz medya çalışanlarını ilgilendiren olaya gelince; Türkiye’nin hangi ilinde, yerel basına “Abone olmayan Belediye” olup olmadığını öğrenmek istiyoruz! Osmaniye Belediyesi, son 5 yıllık süreçte yerel gazetelerin yaşaması için “Abone olmaz, Bayram kutlamaları vermez!” halde yönetilirken,
Belediyenin son dönem “Basın gider kalemlerini” yeni Başkan İbrahim Çenet’in açıklamasını bekliyoruz….
Yorum Yazın