Yıllar ne çabuk ta geçiyor değil mi? Bir canlı doğuyor, büyümeye başlıyor; bir de bakıyorsunuz ki delikanlılık sürecini bile gerilerde bırakmış…
Ülkemizdeki mevcut iktidar başarılı olmalı ki; 21 yılı gerilerde bıraktığı süreçte yönetimini sürdürüyor.
Başarısız yöneticilerin görevden alındıkları veya “affını istediklerini” ekonomideki dümenin başında olan isimlerden görebiliyoruz.
31 Mart’ta yerel seçimler yapılacak. 31 Mart 2019 tarihinin üzerinden geçen süreçte, yerel yönetimlerin başarıları birer birer ortaya serilmeye ve vatandaşla paylaşılmaya başlandı.
Siyasi iktidar; ekonomik yaşantıları “fırsatçı esnaf” üzerinden değerlendiriyor.
Yereldeki hizmetlerin eksikliklerini ise muhalefet partilerin Belediye Başkanlarının yönetimi olarak değerlendiriyor.
Bir de 6 Şubat’ta meydana gelen depremler var ki; o anlarda ve sonrasındaki yaşanılan olaylardan bile, siyasi iktidar kendini bir kenara çekercesine, muhalefet partili yöneticileri suçlarcasına sözler kulanıldığına tanık olabiliyoruz.
Sabit bir noktaya odaklanarak bakmak; gözü bozar, bir süre sonrasında bakış sırasında gölgelenmeler oluşur.
Bazı anlarda da odaklandığınız noktadan bakışlarınızı kaçırıp, çevrenizdeki başka olaylara da bakmayı denemelisiniz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hatay’daki seçim çalışmaları sırasında yaptığı konuşmayı dinlemiş olmalısınız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Sözlerim cımbızlanarak kullanıldı”diye başka illerde konuşmuş olsa bile, iki dudak arasından çıkan sözlerin, bir siyasetçi ve ülkeyi yönetenler tarafından iyi seçilmesinin gerektiği olayını, şair Cumhurbaşkanı’nın bildiğini düşünenlerdenim.
6 Şubat 2023 günü acı ve yıkıcı bir deprem olayı yaşandı. Depremin ardından bir yılı gerilerde bıraktık.
Ülkemizdeki her kurumdakilerin tepeden tırnağa kendilerini sorgulamaları gerektiğini düşünüyorum.
Kusur veya hatanın, şunda veya bunda olduğunu değil, kendinizin yönetici olarak neler yapabildiğinizi akşam yatağa yattığınızda sorgulayabiliyor musunuz!?
Vatandaşın hizmet alabilmesi için, yöneticinin partisi değil, becerileri önem taşır.
6 Şubat depremlerinin etkilediği 11 İl arasında 7 Belediye AKP’li Başkan, bir Belediye ise “Kayyum” ile yönetiliyordu.
Bu iller arasında Osmaniye; iktidar partisinin desteği ile MHP’li Başkan, Hatay ile Adana illeri ise CHP’li Başkanlar tarafından yönetiliyordu.
Şimdi konuşulanları okuyalım; Kayyum ve MHP’li Belediye Başkanları dahil deprem bölgesindeki 9 ilde “Cumhur ittifakı yönetimi” hizmet verirken, Hatay ve Adana’nın da farklı bir siyasi partili Başkan tarafından yönetilmesini kabul etmeliyiz!
Bir yıl önceki depremin acılarını, anılarını unutmaya çalışırken 31 Mart yerel seçimleri öncesinde vatandaşların ruhsal dengeleri ile ilgili sözlerin duyulması istenmiyor.
Bazı okurlarımın deprem bölgesindeki illerin 31 Mart 2019 tarihinden bu yana hangi partili Başkanlarla yönetildiğini bilemeyeceklerini düşünerek, anımsatma gereği duydum.
Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis, Elazığ illerimiz AKP’li Belediye Başkanları tarafından, Diyarbakır ili ise Kayyum olarak atanan Vali tarafından, Osmaniye ili; “Cumhur ortağı” MHP’li Başkan’ın 3. Dönemi ile, Hatay ve Adana illeri ise CHP’li Başkanlar tarafından yönetilmektedir.
Birileri; gözünüze bakarak, konuşuyorsa, sizin de o kişiye karşı verecek yanıtınız olmadığı sürece, yaşantınızdan şikayetçi olmaya hakkınız olabilir mi!?
Yorum Yazın