Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 28. Dönem için görev yapacak olan vekiller için 14 Mayıs’ta seçimler yapılacak.
Aynı zamanda 13. Cumhurbaşkanlığı için de yine sandık başına gidilecek.
Seçimlere iki hafta gibi bir süre kaldı, adaylar her geçen gün seçmeni ikna edip kendi tarafının tercih edilmesi için ziyaret, sohbet ve mitinglerdeki konuşmalarına ağırlık verdiler.
Elbette ki her aday kendisinin ve partisinin seçimlerden başarılı çıkması yönünde yüreğinde umut taşır.
Vatandaşa kulak verdiğimizde, yani seçmenin tercihlerini dinlediğimizde ise farklı tepkilerle karşılaşabiliyoruz.
Seçmenin öncelikli beklentileri arasında ekonomik yaşantısı geliyor. Aileler işsiz olan çocuklarının bir işlerinin olması, anne ve babanın ellerine bakmaması istiyor.
Maaşlı çalışanlar ise ayın sonunu getirebilecek ücret alabilmeleri beklentisi içerisinde.
Sizin anlayacağınız her meslekteki insan, emekli ve öğrenci, dul, şehit ailesi ve aklınıza gelen bireyler yaşantılarının daha sağlıklı, güvenli ve ekonomik yönden yeterli paranın ellerine geçmesini umut ediyor.
Seçmenin bu seçimdeki tercihleri arasında nelerin ön plana çıkacağını araştırırken, bir de adayların listelerindeki yaşanılanlara bakıyorum.
Seçmenle görüşmelerimde, Milletvekili adaylarının ilk sıradan başlamak üzere listedeki yerleri üzerine tepkilerle karşılaşıyorum.
Örneğin, bir ildeki birinci sıra Milletvekili adayının önce seçilmek istediği ilin seçmen bölgesinde oy kullanıp kullanmayacağı tartışılıyor.
Seçmenin konuşmaları arasında; “Sandıkta kendisine oy vermeyen adaya, ben niye oy vereceğim!”diyenleri görüyorum.
Listenin birinci sırasında, hatta ikinci sırasındaki adayların bile kendi seçim bölgelerinde oy kullanmayacak olması vatandaşların tepkileri arasında çok konuşulan olaylar olarak görebiliyoruz.
Köy veya Mahalle Muhtarlığı seçimlerinde, en az 6 ay seçilmek istediği yerde yerleşim yerinin olması koşulu aranıyor.
Seçimi kazandığı halde, son 6 aylık süre içerisinde yerleşim yerinin aday olduğu seçim bölgesinde olmadığı için Muhtarlığı elinden alınanlar olduğunu biliyoruz.
Muhtarlık seçimlerinde bu uygulama varken, Belediye Başkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde neden uygulanmadığını vatandaşlarımız tartışıyor.
Bulunduğunuz seçim Bölgesinden Milletvekili adayı gösterilen isimlerin yerleşim yerleri başka ilde ise, aday kendisine oy vermeyip, yaşadığı seçim bölgesinde başka adaya oy kullanacak anlamına geliyor.
Kendi adaylığını tercih edebilmek için sandıkta oyunu kullanamayıp, başka seçim bölgesinde başka adayı tercih etmek için oy kullanan adaylar, bugünlerde seçmen tarafından tartışılıyor ve tepki görüyor.
Bölgenizdeki adayları bu yönde araştırıp incelediğinizde, listenin başındakiler başta olmak üzere kendilerine oy veremeyecek kaç Milletvekili adayı olup olmadığını kaç seçmenin bilip bilmediğini merak ediyorum.
Yorum Yazın