Yaşadığım ülkemde siyasi gelişmelere ve yaşanan olumsuz olaylara karşı tepkisel davranmamak adına, kalemimi gerektiğince sivrileştirmemek istiyorum.
Olmuyor, olamıyor ve yaşadığımız olaylar kalemimin sivrileştirilmesi yerine bir türlü köreltemiyor!.
Siyasileri eleştirmeyim diyorum, gördüğüm ve yaşadığım olaylar karşısında dayanamıyor yazıyorum.
Bir yılın daha sonuna geldik, yeni bir yılı karşılamaya hazırlanıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda yaşadığımız olumsuzluklar arasında, bir de yaşadığımız olumlu olaylar arasındaki makasın ölçüsünü hesaplayabiliyor musunuz!?
Bu yılın ilk ayındaki yeni zamlara alışmaya çalışırken, 6 Şubat’ta yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen depremle ülke olarak sarsıldık. İktidarı yönetenler “deprem yaralarını sarmak” amacı ile “İBAN” numarası vererek parasal katkı istedi. Esnaf, iş insanları, sanatçılar ve vatandaşlar birlik olup depremzedelere yardım için maddi –manevi destekte bulundu.
İktidardaki siyasiler, depremzedelerin sorunları çözmeye çalıştıklarını hatta bazı bölgelerde çözdüklerini söylerken yaşadığımız gerçekler karşısında şaşkınlığımı kimseye anlatamadım.
Depremin üzerinden aylar geçmeye başladığında, bazı bürokratların 4-5 ayrı kurumdan maaşlar aldıkları olayları gündeme geldi. Yılın ortasını geride bırakırken asgari ücretli ve emeklilerin maaşlarının yetersizliği tartışılmaya başlandı.
Bir Milletvekili maaşının 10 kat az maaş alan emekliler mevcut iktidarın Bakanı tarafından talihsiz açıklamaları duyduk. “Emeklilerin yük olması” gibi sözler, bu ülkenin hazinesine 35-40 yıl boyunca vergi ve sigorta ödedikten sonra, kendilerinin “ülkeye yük olduğu” yönünde sözler kullanan Bakan’a karşı sadece susup sineye çekmekle yetinenler oldu.
Bankalardan kredi çeken vatandaşlar icralık oldu. KYK borçları nedeniyle öğrencilerimiz icralık oldu. Çiftçi, esnaf banka borçları nedeniyle sıkıntı yaşarken, bazı bankalardan çektikleri kredileri ödemeyenler hakkında işlemlerim yapılmadığı yönündeki tepkiler gündeme geldi.
Bu gelişmeler yaşanırken, yapılan seçimlerde mevcut iktidar yeniden güven tazeledi.
2023 Mayıs ayında yapılan seçimlerde, iktidar partisi seçmenin karşısına çıkı, “Muhalefet! Partilerini eleştirerek iktidarının devamını sağladı. Sizin anlayacağınız, iktidar ve destekleyen siyasi partiler muhalefet partilerinin yapamadıkları toplumsal bir strateji ile güven tazelemiş oluyordu.
Sokağa çıktığımızda, 10 vatandaştan 8’i iktidardan şikayet ederken sandıktan çıkan sonuç iktidarın devamı yönündeydi.
Geçtiğimiz ay içerisinde “emekli vatandaşlar” arasında ayrım yapılarak “ikramiye” ödemesi yapıldı. Aylık 7 bin 500 Tl. ile emeklinin geçinip geçinmeyeceğini tartışmayacağım ama, 75 bin lira maaşla geçinemediğini söyleyen bu milletin vekilinin sesini TV ekranlarında dinleyenlerin neler düşündüklerini merak ediyorum!.
Bu günlerde ülkemizin dört bir yanında sel felaketleri yaşanıyor. Yerel yönetimlerin hizmetlerindeki eksik veya aksaklıklarda iktidar partisinin sloganını da biliyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana illerinde iktidar partili Belediye Başkanlarının olması isteniyor. Ancak; bugünlerdeki sel felaketlerinde her siyasi partili Belediye Başkanlarının yönettiği il veya ilçelerde su baskınları oluyor, vatandaş perişan durumda kalıyor.
Partisi ne olursa olsun, akıl ve bilinçle yönetebilecek iktidarları desteklemeliyiz…
Son sözüm; “Takma dişli binine elma verirsen, yerken dişi elmaya saplanıp kaldığında çıkarmak için uğraşır!...”
Yorum Yazın