Ne kaldı şunun şurasında, göz açıp kapayıncaya kadar 31 Mart gününün akşamına kavuşuruz.
Yerel seçimleri, merkezi seçimler gibi göstermek isteyenlerden tutun da, merkezi yönetime ters düşen adayların kazanması veya kazanmaması halinde hizmetlerin verilmesi olaylarının tartışmalarını izliyoruz.
Merkezi yönetimle aynı siyasi partiden olmakla hizmetlerin daha fazla gelebileceği görüşleri doğru bir düşünce olarak kabul edilemez.
Şehirlerdeki nüfus oranlarına göre İller Bankası yardımlarının yapılırken, merkezi yönetimle uyuşabilen Belediye Başkanları için, kredi musluklarının biraz daha açılabileceği akla geliyor. Bu da adaletli bir yönetim olmasa gerek!
Anavatan Hükümeti döneminde rahmetli Turgut Özal, merkezi yönetimle yerel yönetimleri karşılaştırırken yerel yöneticilerin hizmeti çok alabilmesi için; “çark ile dişlinin uyum sağlaması gerekir” diye konuşmuştu.
Aradan geçen yılların ardından bu kez de günümüz iktidarının yöneticileri benzeri sözleri söylemeye başladılar.
Özal döneminde Osmaniye’nin Belediye Başkanı İskender Türkmen’di, siyasi parti olarak SODEP’ten seçilmişti.
Türkmen döneminde Osmaniye’ye yapılan hizmetler yapılırken, ANAP’lı Belediye Başkanlarının yapamadıkları hizmetler yapılıyordu.
Önemli olan Merkezi yönetimle uyum içerisindeki Başkan değil, istemesini, çalışmasını ve başarısını göstermesi önemlidir.
Bir projesi yoksa, becerisi yoksa, halkına hizmet etmek yerine partisine hizmet etmekten başka kaygısı yoksa, böylesi Belediye Başkanlardan fazla bir hizmet beklenemez!
31 Mart seçimlerine katılacak olan adayların partilerine bakıyoruz. Projelerini okumak veya konuştuklarında duymak istiyoruz.
Projelerle seçmenin karşısına çıkan adaylar, seçildikten sonra vatandaşın eleştirilerine açık olduklarını kabul eden kişilerdir.
Merkezi iktidara veya partisinin Genel Başkanına güvenerek yola çıkmak, yönetime talip olmak yerine, vatandaş adayların şehirdeki eksiklikleri bilip bilmediğini ortaya koyacağı projelerden anlar.
Şehirdeki eksik veya aksaklıkları bilemeyen adayların projesiz olarak ortaya çıktıkları anlamı tartışılır.
Şeffaf aday olabilmenin ön koşulu seçim öncesi projeleri vatandaşla paylaşması olmalıdır.
Seçim sonrası da vatandaş hesap sorabilmesi için adayların projeleri ile gelmeleri en doğru olanı olmalıdır.
Yorum Yazın