Takvim yapraklarına baktığımda, bugün sabaha karşı dalından koparılan “üç fidan” aklıma geliyor.
Kuru tahtalardan kurulan darağacında sabah güneşini göremeden, cellat eliyle ayaklarındaki sandalyeler çekilerek ölümleri izlenen “üç fidan”ın yurtseverliklerini bugün çoğu insan anımsayıp, o eylemlerini destekler olmaya başladı.
Bugün, yani 6 Mayıs denildiğinde “Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını” yurtsever olan her insanın biraz düşündüğünde katılmaması olası değil!
Örnekler mi istiyorsunuz; Suriye ve Kuzey Irak’ta ABD’nin tavrı ve desteğinin kimden yana olduğunu okuyor olmalısınız. Filistin’de, Gazze’deki çocuk-kadın denemeden yapılan İsrail katliamına destek veren ABD’nin kimden yana tavır koyduğunu sanırım okuyabiliyorsunuz?
ABD’nin 6. Filosunun Türkiye deniz sahiline konuşlanması sırasında, geleceğe yönelik tehlikeleri görerek tepki veren ve ABD askerlerini denize atan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının o günlerdeki eylemlerine karşı gelenler, bugün ABD’nin yukarıda yazdıklarımı gördüklerini anlayabilmelidir.
Amerika’nın 6. Filosu’na tepki gösteren gençler, 6 Mayıs’ta “idam edilirken” bu rakamın tesadüf olabileceğini kim söyleyebilir!?
Bugün 6 Mayıs, Filistin’de yaşanan katliama karşı, Türkiye’deki yönetimin iki gün önce alabildiği bir karar var; “İsrail ile ticaretin dondurulması!”
İsrail’in Filistin halkı üzerindeki katliamları ne zaman başladı, kaç aydır kaç can mezarları bile olmadan toprakla buluştu? Katliamı yapan İsrail’i destekleyen Amerika. Ölen ve perişan olan Filistin halkı. Türkiye’den İsrail ile ticaret yapan kimlerdi!?
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Üniversite yıllarında gündeme getirdiği ve sömürülmekten kurtarılmasının istedikleri “Filistin halkı” için canları pahasına mücadele ettiklerini anımsatmak isterim.
O yıllarda bu gençlerimizi dinlemediler veya anlayamadılar, ya da anlamak istemediler…
Aslında dönemin iktidarları anlamak istemediler. Çünkü ABD’siz olarak ülkeyi yönetememekten korktular!
Bugünlere geldiğimizde değişen neler olduğunu merak ediyor musunuz!? Ülkeyi yönetenler, ABD’nin parası doların yükselişinin önüne geçemediği gibi, “KKM” ile ellerinde dolar bulunduranlarına katkıda bulunuyor.
Bununla da sınırlı değil; Otoyol, köprü geçişleri ve tünellerdeki “Garantili anlaşma” ile söz verilen sayının altında araç geçmesi halinde, anlaşmalı firmaya “Dolar bazında” ödeme yapılırken eksikler tamamlanıyor.
Eeee… Ne deyim şimdi!? Diyanet İşleri Başkanı’nın “Arapça bilmediği” iddiaları, bindiği makam aracının fiyatı gündemde tartışılıyor…
Deniz Gezmiş ve arkadaşları bugün yaşasaydı, altlarında bir araba bile olsa satarak Filistin halkına yardım için gönderirlerdi.
Hatta bununla da yetinmezler Gazze’ye giderek İsrail askerlerine karşı kendilerine siper ederlerdi.
Diyanet İşleri Başkanı’na gelince, araçlardan birini satarak Filistin halkına yardım edebilecekse, o zaman da görevli olduğu makamın hakkını verme noktasında inanan insanların sayılarını çoğaltabilir…
Koltukta kalmak için duyarsız kalanlar, gelecekte “İhanet” görür.
Halk ve vatan için uğraşmak ise, belge ve bilgileriyle kayıtlarda kalarak, “ Onur belgesi” olarak gelecekte yaşatılır…
Günü kurtarma adına değil, evlatlarımız ve torunlarımız için çalışmamız umudu ile, “Üç Fidan”ı yokluklarının ardından saygı ile anıyorum…
Yorum Yazın