Depremden sonra enkaza dönüşen binaların artık yenilerinin yapılmaya başlandığı aşikar.
Devletin 3-4 kattan fazlasína izin vermeyeceği söylenen binaların önce zemin etüdünün yapılması gerekir ki , aynı zemine yapılacak binalar da daha sonra deprem ya da başka bir nedenden dolayı yıkılmasın.
Özellikle söylüyorum yeni yapılan binalar çok sıkı denetimden geçmeli, sahte ruhsat yapımına izin verilmemelidir.
Zemin etüdü sonucunda zayıf zemin tespit edildiğinde buralar parklar dinlenme yerleri vb şekilde değerlendirilsin.
Osmaniye için düşünecek olursak Hasan Çenet Caddesi, Rahime Hatun Mahallesi portakal bahçeleriymiş.
Zamanla şehirleşmenin etkisiyle buralara binalar dikildi. Bunun sonucunda binalar da depreme dayanamadı.
Yapı malzemelerinin kalitesizliğini hiç düşünemiyorum. Demiyorum ki bütün binalar kalitesiz. Zaten Çukurova Bölgesi alüvyal bölge olduğu için sert zeminlere binalar yapılması gerekir.
TOKİ evlerinin depremden zarar görmemesinin sebebi, olası depremlerde bina sallandığı zaman binanın yükünü eşit bir şekilde zemine yaymasından ileri gelir.
Yani şöyle diyeyim bina sağa sola sallanıp kırılmak yerine tıpkı karda paletli ayakkabının ağırlığının kara eşit şekilde uygulanması gibi bir şey.. Diğer binalarda da bu sistem uygulanacak olursa çok az hasarla atlatmış oluruz
Depremde evlerini kaybeden halkımız çadırlarda yaşarken; bu sıralar havaların fırtınalı ve yağmurlu geçmesi onlar için de çok zor. Umarım en kısa zamanda tüm halkımız çadırlardan konteynerlara geçerler.
Osmaniyemiz bu depremi gördü küllerinden yeniden doğacaktır
Yorum Yazın