Bütçedeki açığın giderilmesi için getirilen vergiler ve zamları bu günlerde sıkça konuşur olduk.
KDV’nin artırılması ile otomatik olarak tüketim ürünlerinin fiyatı artırıldı. Bu arada post cihazı kullanan esnaf yeni KDV’yi ayarlatabilmek için belli miktarda masraf etti.
Araç sahipleri 15 dakikalık muayene ücretlerinin fazla olduğuna tepki gösterirken, bu kez de Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne “Ek vergi” getirilmesi olayını tartışmaya başladı.
Trafik sigortaları fiyatlarının hızlı yükselişini de hesaba kattığımızda, vatandaşlar araç kullanabilmekten uzaklaşma yollarını düşünmeye başladı.
MTV’ye getirilen “Ek vergi”nin, deprem bölgesine katkı veya destek amaçlı olduğu konuşuluyor. 6 Şubat’ta 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ülke olarak sarsıldık. Yaraların sarılması için devlet bütçesinden harcamalar yapılmaya başlandı ve devam ediyor.
Buraya kadar anladım ancak, “bir defaya mahsus olmak üzere Ek MTV vergileri”nin deprem bölgesine katkı için alınması olayı 81 ildeki araç sahipleri için geçerli olmasını anlamaya çalışıyorum!
Bu ek verginin, depremden etkilenen 11 ilin dışındaki illerde uygulanması olayı düşünülebilir miydi?
Deprem bölgesinde maddi ve manevi sıkıntılar yaşayan, araçları hasar gören vatandaşlarımız, yeniden hayata tutunmaya çalışırken, yaşadığı acılı günlerin güzelleşebilmesi için MTV için “Ek vergi” ödemek zorunda kalması doğru bir uygulama olabilir miydi!?
Geçtiğimiz günlerde Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere bazı illerimizde sağanak yağışlar nedeniyle, sel sularının hasar verdiği, hatta can kayıplarının yaşanması ile ilgili olumsuz olaylar yaşadık.
Bu illerimizdeki vatandaşlarımız da, en az depremde yaşanan sıkıntılar kadar sorunlarla başbaşa kaldılar.
Depremin ardından geçen bunca süreçte, hala sorunlar tam olarak çözülememişken, şimdi de sel baskınları ile mücadele etmek zorunda kalışımız devlet bütçesinde yeni ekonomik sıkıntıları da beraberinde getirecektir.
Ülkemizdeki Meteoroloji Müdürlüklerinde çok değerli ve bilgi birikimli insanlar görev yapıyor.
Dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki görevlilerin çoğundan daha bilgi birikimli ve tahminleri yüzde 99’larda olan bu insanlarımızın verilerini dikkate aldığımız zaman, hava tahminleri konusunda önceden önlemlerimizi belli ölçülerde alabiliriz.
Bir halk deyimi vardır; “Araba devrildikten sonra, yol gösteren çok olur!”diye söylenir. Arabanın devrilmesi değil, neden ve nasıl devrildiğini önemlidir.
6 şubat depremlerindeki hasar alan binaların çeşitli nedenlerle henüz yıkılamamış olması, özellikle kent merkezlerinde tehlikeler oluşturduğu gibi, bazı anlarda ise yaralanmalara bile neden olabiliyor.
Vatandaşımız, daha sağlıklı, huzurlu ve ekonomik anlamda mutlu yaşayalım diye tercih ettikleri ve Meclis’e gönderdikleri Milletvekilleri’nin, iktidarın almak istediği kararlar karşısında ne gibi tepki verip vermediğini olaylarını da takip edebilme zahmetinde bulunabilseler; ne güzel olurdu!...
Yorum Yazın