Bizleri yönetmek için göreve getirdiklerimizin verdikleri “vaadler” öncesindeki kullandıkları sözlerin, hayata geçirilmediğini gördüğümde, doğal olarak tepkimi göstermek zorunda kaldığımı düşünüyorum.
Ekranlar karşısında veya topluluk önünde mikrofonu eline alıp ta, anlatılanlar ile, vatandaşın yaşadıkları arasında tezatlar görüyorsa, burada bir yanlışlık var anlamına gelir.
Ülkemizi yönetmeye talip olup, seçimlere girerek sandıktan başarı ile çıkan iktidar partisi ve bazı Bakanlık görevlerinde bulunanların yetkili ağızlarından duyduklarımı ile yaşadıklarımızı karşılaştırıyorum.
Sağlıkta vatandaşa verilen hizmetler, ballandıra ballandıra anlatılıyor.
Hastanelerden randevu alabilmek için 182 numarayı aradığımızda vatandaşın karşılaştığı sorulara yanıt verebilmesi bir yana, hasta randevusu için 15-20 gün gibi süre veriliyor.
Hastanelerimizdeki doktorlar bu kadar yoğun ise, vatandaşlarımızın çoğunluğu hastane kapılarında gününü geçiriyor anlamına gelmez mi?
Vatandaş, bir iş kazası geçirmiş ve ayağına bir cisim batmış olarak Devlet Hastanesi’nin acil servisine geliyor. Acil’de görevli doktor” acılarını dindirecek ilaç” yazdıktan sonra, ameliyatla çıkarılması için randevu alınmasını öneriyor.
Ancak, ayağına cisim batan hastanın ameliyat olabilmesi için hastaneden randevu istendiğinde yine 15-20 günlük süre veriliyor.
Acil’den giriş yapan ve ayağına cisim batan bu hastanın, 15 gün boyunca öylece evinde yatarak ameliyat gününü beklemesindeki olayı anlamakta zorluk çekiyorum.
Hastanelerin polikliniklerinin kapısına vardığımızda, gelmeyen hastalar olması durumunda, doktorların odalarında bekledikleri olaylarla karşılaşıldığı şikayetlerini alıyorum.
Doktorların da dinlenmesi gerektiğine inanarak, bu sağlık emekçilerini eleştirmiyorum.
Vatandaşın “Adalet” arayışına baktığımda, benzer olaylarla karşılaşıyoruz.
Bürokratik işlemlerin ağır ve aksak çalışması veya görevli kişilerin “liyakatsiz” olması nedeniyle, farklı mağduriyetler yaşanıyor.
Hangi siyasi partinin yöneticisi, üyesi veya taraftarı olursanız olunuz; günün birinde yaşadığınız bir sorunun çözümü için başvurduğunuz makamın sizi oyalaması, geciktirmesi ve benzeri olaylar karşısında tavrınızın ne olabileceğini bilmek isterim!
Bugün sizin taraf olduğunuz siyasi parti iktidardadır, yarın bir başka parti iktidarda olabilir.
Kim veya kimler iktidara gelirse gelsin, vatandaşının sorunlarını ivedi olarak çözebilecek çalışmaları yapmak ve insanların sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşamalarını sağlamak için o göreve getirildiklerini unutmamalıdır.
Bu amaçla, farklı siyasi görüşte olan insanların, bu yazımı okurken “İyi okuma ve anlamalarını” rica ediyorum. Yaşadığım ve yaşanan gerçekleri burada dile getiriyorum.
Tepkileriniz bana değil, yaşanmayanları yaşanıyor gibi gösterenlere, söyledikleri ile hizmetleri uyuşmayanlara, özcesi sizin en yakın çevrenizdeki vatandaşların yaşantılarını görerek yöne dönem için kararlar vermenizi beklediğimi vurgulamak istedim.
Geç kalan “Adalet uygulaması” olayı ile ilgili de şikayetlerin sayılarını da burada paylaşmaya kalksam sütunum yetmez.
Vatandaş, sağlıkta, adalette, liyakatta daha doğrusu hayatın her alanında güzellikler bekliyor.
Yorum Yazın