Ülke olarak bir seçim sürecini daha geride bıraktık. Yeni seçilen Milletvekilleri ile TBMM’de siyasi partiler millet adına temsilcileri yerlerini aldı.
Hükümet oluştu, yeni kabine belirlendi ve bundan sonrası ise memleketin geleceğindeki sıkıntılara çözüm bulabilmek ile birlikte vatandaşların huzurlu yaşamaları için çalışmalara başlanıldı.
Verilen sözler, hayata geçirilecek olan projeler, kalkınan bir ülke, huzurlu ve mutlu vatandaşlar ile birlikte beklentiler de başlıyordu.
Seçim sürecinde bütçenin küçülmesi ve harcanan masrafların yeniden kasaya konulabilmesi için seçim sonrasında yeni zamların gelebileceğini herkes tahmin edebiliyordu.
Seçimler bitti, bundan sonraki süreç için vatandaşlar beklenti içerisindeyken, memur ve emeklilerin Temmuz ayı maaşlarına yapılacak olan iyileştirmeler gündeme yerleşti.
Günlerce, hatta haftalarca çeşitli rakamlar üzerinde tahminler yapıldı. Emekliler maaşlarına yapılacak olan iyileştirme üzerine tahminler yürütmeye başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklileri enflasyon karşısında ezdirmeyeceklerini defalarca söylüyordu.
Merkezi yönetimde 21 yılı geride bırakan Ak Parti’nin bundan sonraki süreçte daha sağlıklı hizmetleri sunacağına inanan seçmen, iktidarına devam kararı vermişti.
Deprem sonrasında kira artışlarında yüksek rakamlar konuşulurken, kiracı ile ev sahibi arasındaki anlaşmazlıklar ve kavgalar da artmaya başlamıştı.
Her ne kadar merkezi yönetim kira artışlarının yüzde 25 oranında olacağı konusunu defalarca vurgulasa da, ev sahiplerinin uygulamaları farklı oluyordu.
Günler geçti, memur ve emekli maaşlarına yapılan artış belirlendi, henüz yeni maaşlar ele geçmeden iğneden ipliğe zamlar yapılması ile ilgili haberler duyulmaya başlandı.
KDV oranının yüzde 2 oranında artırılması, araç sahiplerinin MTV vergilerindeki yüksek artış ve diğer zamlar bir anda vatandaşlarca tartışılmaya başlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yapılan zamların ardından; “Fırsatçılara izin vermeyeceğiz” gibi sözler kullanmaya başladı.
Bu arada kimlerin fırsatçı olup olmadıklarını düşünmeye başladım. Akaryakıta yapılan zamlar, KDV oranındaki artış karşısında elbette ki ürünlerde zamlanacaktı.
Fırsatçılar elbette her dönemde ortaya çıkacaktır, ama yönetimin de bunların önüne geçebilmek için gerekli yaptırımları ciddi anlamda uygulaması beklenir.
Araçlardaki zorunlu Trafik sigortası, bundan iki yıl öncesindeki rakam ile bugünkü arasındaki rakamı karşılaştırdığınızda, böylesine bir artışın neden yapıldığını düşünüyorsunuz:
Araç muayenelerinin ücretine bakıyoruz, 15 dakikalık bir muayene için alınan ücretin normal olup olmadığı tartışılıyor.
Araç muayene istasyonları ile ilgili rekabet oluşturulmadığı zaman, tek elden yapılan iş ve işlemler de böylesi yüksek fiyat olayları yaşanacaktır.
Fırsatçılarla mücadele edelim ama, fırsatçılara da fırsat vermemek için fiyatları sabit tutabilmenin ekonomik çözümlerini bulmak gerekiyor.
Yorum Yazın