Özal Gönlüm’ün seslendirdiği “Çözal Mustafaley!” türküsünü dinlerken, Gönlüm’ün yöresine özgü dilinin de zevkine varıyoruz.
Yerel seçimlerin ardından Belediye Başkanları görevlerine başladılar. İlk günlerde yaşanan “oy itirazları” tamamlananlar, mazbataların alınmasının ardından Başkanlar koltuklarına yerleşti.
Bu kez de yeni Başkanlara “Hayırlı olsun!” ziyaretleri başladı. Her ziyarette yapılan sohbetlerde, arada bir yeni Başkanlardan istekler de sözlerin arasına yerleştirildi.
Başkanlar dinledi, ziyaretçiler konuştu. Bu sürecin de tamamlanmak üzere olduğunu görüyorum. Bundan sonraki süreçte Başkanlar biraz soluk almalı, personelini tanımalı, kentinin sorunlarına odaklanmalıdır.
Osmaniye Belediyesini yeniden “Cumhur ittifakı” adayı kazandı. Bu kez isim değişik olsa da, İbrahim Çenet yeni bir isim ve Mülkiye’den gelme olarak dikkatleri üzerine çekti.
Kent halkı arasında konuşulanlara bakılırsa; disiplin, iş takibi, merkezi iktidarla uyumlu ve iş koparabilen, çalışma hırsı bulunan biri olarak değerlendiriliyor.
Bu arada Başkan Çenet’in “medyatik olma” özelliği de konuşulurken, yaptıkları ve yapacak olduğu hizmetleri halka duyurabilmek adına medyayı iyi kullanmaya başladığı anlatılıyor.
Kentin gelişmesi ve halka hizmet uğruna yapılan ve yapılacak olan her hizmet değer görür ve yıllar sonrasında konuşulur.
Şimdi bizler yeni dönemdeki çalışmaların hızına ve kalıcılığına bakmalıyız. Bir-iki yıl sonrasında Başkan’ın çalışmaları halk arasında meyvesini vermeye başlayacaktır.
Osmaniye’de yaşanan depremin izlerinin silinebildiği kadarının silinmeye çalışılması, imarlaşma ve sosyal hayatın güzellikleri süreç içerisinde görmek istenecek.
Bu arada personel arasında değişiklikler, Başkan yardımcıları arasında yeni isimleri kent halkı dikkatle takip ediyor.
Osmaniye halkının en çok merak ettiği ve sabırla beklediği olay ise; depremde yıkılan ve ağır hasar gören binalarının yerlerinde nasıl bir imar çalışması yapılabileceği yönünde. Ev veya işyerleri yıkılan vatandaşlar bekleyişlerini sürdürürken, ne kadar süre konternırlar veya kiralarda kalacaklarını, tapulu yerlerine yeni bir işyeri veya konut yaptırabilme noktasındaki belirsizliklerin ne zaman çözümleneceğini merak ediyorlar.
Bu süreç elbette uzun sürebilir ama, çözüm yöntemlerini ve zamanı merak etmekte hak sahiplerinin elbette en doğal hakkı olsa gerek!..
Yorum Yazın