Bir defacık

Bir, tek başına ve yalnız anlamına gelir.

Birine, bir söz söyleyebilmek için önce kendi bireysel yaşantını durup düşündükten sonra konuşmak sonradan pişman olmamanızı sağlar.

Seçim sürecindeki hareketli günler hızlanıyor. İktidar ile muhalefet partilerinin adaylarının konuşmalarını izliyorsunuz.

Bazı anlarda, iktidar partisinin sözcülerinin kendi belediyelerindeki konuşmalarda bile hizmetlerin yetersizliğinden şikayet ettiklerini duyabiliyoruz.

Muhalefet neyse de, iktidarda olan yerel yönetimlerin uygulamalarından dert yanan iktidar partililere rastlıyoruz.

Adaylar seçmenin karşısına çıktıklarında “bir defacık” oy istiyorlar. O bir defalık seçilmenin 5 yıl süre ile vatandaşı mutlu edip edemeyeceği ise ilk ikinci ayın ardından anlaşılmaya başlıyor.

Vatandaşta pişmanlıklar başlıyor, sızlanmalar, eleştiriler karşısında seçilmişlerin duyarsızlıklarına da rastlayabiliyoruz.

Bir defa sandığa gidip tercih yapan vatandaşın, sonrasında bin defa sızlanması olayları yaşanmak istenmiyor.

Bir defa aday olup seçimi kazanamayan adayın, bir daha aday olmaması isteniyor.

Bir defa seçilip, vatandaşa yeterli hizmeti veremeyen Başkan’ın bir daha yeniden aday olmaması bekleniyor.

Bir defa yalan söyleyen ve halkın umutlarını kıran siyasetçinin bir daha yalan söylememesi bekleniyor.

Aklınıza bir Bakan’ın sözleri gelmiş gibi sezinliyorum; “Bir defadan bir şey olmaz!”

Olur olur, hem de bal gibi olur! Bir pişmanlığın bin pişmanlığı doğurduğunu düşündüğümüzde, bir defadan bir çok olayların oluşabileceğini de düşünebilmeliyiz.

İki rakamından biri çıkarabilirsiniz, ama bir rakamından bir şey çıkaramazsınız! Çünkü bir; yalnızdır, tekdir.

Ülkede vatandaşların  geçim derdini unuturcasına, seçimi kazanabilme uğruna adaylar sahalara inerken, 31 Mart sonrasında vatandaştan ah, vah almak istemeyenlere kolaylıklar diliyorum.