Hayatın akışı içerisinde toplumsal veya bireysel alanlarda yaşanan olumlu ya da olumsuz olayları değerlendirirken, tarafsız bilgi verisini paylaşabilmenin sonunda içinizin de rahat olabilmesini sağlamak önem taşır.
Bizim meslekte, medyanın; yazılı, görsel ve sesli yayınlarındaki haberler vatandaş tarafından değişik şekilde tepki görüyor.
Ülkemizde medyayı iki gruba ayırmış vatandaşlarımız. Muhalif ve yandaş medya olarak tanımlayanlara rastlıyoruz. Böylesi bir tanımlamanın neden ve nasıl ortaya çıkması olayını anlatmayacağım.
Yaşanan bazı olayları anlatırken, bir ucundan tutup sündürmek veya bir yerlere mesaj gönderircesine “suçlu göstermeye çalışmak”, birilerini sevindirirken, başkalarını da üzebiliyor.
Gerçek olay ne ise onu anlatabilmek, birilerini suçlu göstermek veya korumak habercinin görevi olmasa gerek.
Bir kentte Belediye otobüsü veya tramvay kazası olayını düşünün. Bu olayla ilgili medyadaki haberciler iki farklı açıdan bakmaya çalışıyor.
Böylesi bir olumsuz olayı yaşayan Belediye Başkanı’nın siyasi partisi, ne yazık ki haberi yaparken ortaya çıkarılıyor.
Belediye bünyesinde çalışan toplu taşıma veya benzeri araçların kaza yapmaları halinde; İstanbul, İzmir, Ankara veya Adana gibi illerde yaşanıyorsa haberlerde kullanılan dil farklı oluyor. Aynı şekilde; Bursa, Samsun, Gaziantep, Kahramanmaraş gibi illerde yaşanmışsa haberde kullanılan dil farklı olabiliyor.
Öncelikle yaşanan olumsuz olayların her kentte olabileceği, buradaki yerel yöneticinin böylesi bir olayı asla yaşanmaması düşüncesinde olduğuna inanmamız gerekiyor.
Önceki gün Samsun’un Canik ilçesindeki Mert ırmağı üzerinde bulunan raylı sistem hattında arıza yapan tramvaya, arkadan gelen bir başka tramvayın çarpması sonucu ilk belirlemelere göre aralarında vatman Engin Yıldırım’ında bulunduğu 26 kişinin yaralandığı haberi duyuldu. Yaralılar hastaneye kaldırıldıktan sonra sayının 46’ya yükseldiği haberi de yine Ajans bültenlerine düştü.
Bu üzücü olayın yaşanmasının ardından Samsun Valisi Zülkif Dağlı kaza yerine gelerek, tramvayın birinin teknik arıza yaşadığını, diğer tramvayın ise arkadan gelerek çarptığı yönünde açıklamada bulunuyor.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise açıklamasında; "Aldığımız ilk bilgilerde öndeki arızalı tramvaya arkadan gelen tramvay duramayıp vurmuş. Vatmanımızın durumu biraz ağır, diğer yaralılarımızın durumu iyi. Hepimize geçmiş olsun" diye konuşuyor.
Kaza ile ilgili kentin Valisi ve Belediye Başkanı’nın açıklamalarından birlikte okuduk. Bu habere göre, bir yerlerde ve birilerinin elbette kusurları bulunmaktadır.
Araçlar arıza yapabilir veya sürücüsü bir anlık dalgınlıkla kaza da yapabilir. Ancak; kazaların oluş biçimi ile neticelerini tartışıp, gelecekte böylesi olumsuzlukların olmaması için projeler üretmek te yönetici ve yetkililerin görevleri olsa gerek.
Samsun Belediye Başkanı Mustafa Demir’in yönetiminde bulunan bir Büyükşehir’de yaşanan böylesi bir üzücü olayla ilgili, sorgulama yapmak istemem.
Başkan Demir, KTÜ Mimarlık Fakültesi mezunudur. 2002 yılında AKP’den 22. Dönem Samsun Milletvekili seçildi. Aynı dönem 2 yıl TBMM Bayındırlık İmar Ulaştırma ve Turizm Komisyon Başkanlığı görevini yürüttü.
23. dönem Samsun Milletvekilliğine tekrar seçildi ve iki yıl daha Komisyon Başkanlığı görevine devam etti.
60. TC Hükümeti Bayındırlık ve İskan Bakanlığına getirildi. 24. dönem Samsun Milletvekilliğine tekrar seçildi. 3 dönem milletvekilliği süresince Samsun’a ulaşımda, sağlıkta, sulamada, enerjide, adalette, eğitimde, sanayide vb. birçok alanda altyapı ve üst yapı yatırımlarında etkin rol oynadı.
5 yıl komisyon başkanlığı döneminde bayındırlık, ulaştırma, turizm alanlarında reform niteliği taşıyan birçok düzenlemeye imza attığını özgeçmişinde görmekteyiz.
31 Mart 2019 yerel seçimleri için Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığına Cumhur İttifakı adayı olarak gösterilerek, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğini bilmekteyiz.
Ülkemizin geleceğine yönelik 3 dönem Milletvekilli ve diğer önemli görevlerde bulunduktan sonra kentine Belediye Başkanı seçilen Demir gibilerin yönetimde bile bazı anlarda olumsuzluklar yaşanabiliyormuş.
Meslektaşlarımın bu tür haberlerde olaylara bakışlarının, halkımız açısından önemli olduğunu anımsatmak istedim.
Yorum Yazın