Yerküre üzerinde, inançlarından milliyetlerine, cinsiyetlerinden farklı davranışlar içerisinde olan insanlarla birlikte yaşıyoruz.
Bazı anlar oluyor ki, sevmediğiniz milliyetlerdeki insanların ülkelerine gidip ekmek parası kazanıyor veya sığınıyoruz. Yani; bu yerküre üzerinde birlikte ve barış içerisinde yaşamamız gerektiğini bu yaşam biçimi ortaya koyuyor.
Siyaset, bazı anlarda farklı kulvarlarda yarış olarak tanımlanır. Politika ise daha farklı anlamları içerir.
Bizim ülkede bazı anlar olur ki, siyasetle uğraşanları anlamakta zorlanırız. Her sözünü doğru ve gerçek olduğunu savunanlar veya başkalarının sözlerine inat edercesine tepkisel davrananlara rastlarız.
Kültür ve sanatla uğraşan insanlar her alanda dostluk, barış ve huzurlu bir toplumda yaşamayı arzulamıştır.
Bu yıl 76’ıncısı düzenlenen Cannes Film Festivali sonuçlandı. Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği “Kuru otlar üzerinde” filmde rol “Nuray” karakteri ile rol alan Merve Dizdar, Festival sonunda ödül kazanan Türk adın oldu.
En önemli Film Festivali’nde bir Türk filminde rol alan vatandaşımızın başarısı bizleri sevindirmesi gerektiğine inananlar, oyuncuyu kutladılar.
Bunlardan birisi de, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi Pervin Ersoy olmuştu.
Eşinin Bakanlığına yaraşır bir kutlama yapan Pervin Ersoy’a, AKP MKYK üyesi Emre Cemil Ayvalı’nın rahatsız olması yakışık almadı. Ayvalı’nın Sosyal medya hesabından paylaşımı aynı zamanda Dizdar için de yapılıyordu.
AKP eski milletvekillerinden Metin Külünk ise Twitter hesabından, Ersoy’u da eleştirel sözlerle tepkisini şöyle dile getiriyordu: “Galiba CHP’li bir vekilin eşi gibi. Ülkemizi bütün dünya önünde aşağılayan birine sosyal medyadan destek vermesi kabul edilemez”
Kültür ve Turizm Bakanlığı görevinde bulunan birinin eşinin, sanatsal bir başarıyı kutlaması kadar doğal bir davranış olamazdı.
Burada bazı isimlerin tepkilerini anlayabilmek veya bu insanların nelerin peşinde olduklarını sizlerin değerlendirmelerinize bırakıyorum.
Filmde “kadın hakları” konularını içeren olayların anlatıldığını öğrendiğimde, yapılan eleştirilere bir kez daha şaşırıyorum.
İnsanları; kadın-erkek-çocuk-genç diye ayırmak veya siyasi görüşlerine göre dışlamanın bu çağda doğru olmadığını belirtmek istiyorum.
Bu ülkede hangi alanda olursa olsun, yurt dışında başarılı ödüller kazanmış bir vatandaşımızı kutlamak ve başarı dilemek gerekir.
Spor alanında “Dünya kupası”na katılan takımımızın Kulüp Başkanı farklı siyasi görüşten diye, bu takımın başarısına karşı gelmek nasıl yanlış olursa, kültür ve sanatsal alanda da başarı gösteren bir vatandaşımızın kendi görüşünden olmadığı için tepki göstermenin yanlış olacağını düşünüyorum.
Bir bahçedeki tüm çiçeklerin aynı renk ve cinsten olduğunu düşünün, sabah kalktığınızda o çiçeklere bakarken neler düşünürsünüz?
Bir ülkedeki Meclis salonundaki tüm koltuklarda aynı siyasi partinin Milletvekillerinin bulunduğunu, başka siyasi partilerin temsil edilmediğini düşünün. Böylesi Mecliste kararlar nasıl çıkar, böylesi Meclis nasıl çalışır?
Doğan çocuklarının tamamı erkek veya kız olan aileleri düşündüğümüzde, anne-baba ve kardeşler arasındaki özlem duygularını düşünün.
Düşünebilmek ve düşünerek davranarak huzurlu bir toplumda yaşamak umudu ile…
Yorum Yazın