Seçmenlerin sandık başına gitmesine sayılı günler kaldı, 14 Mayıs Pazar günü her seçme hakkı olan vatandaşımız Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekilliği’nde tercihlerini yaparak oylarını kullanacaklar.
Milletvekili Adayları veya kendileri ile birlikte vatandaşın karşısına çıkarak konuşma yapan siyasilerin, dillerinden çıkan sözler ile oradaki insanlara yaptırmak istedikleri eylemler önemlidir.
Bir arada bulunan vatandaşlarla siyasi toplantılar yaparken, karışınızdaki insanlar arasında kendinizin bilgisinden daha farlıların olabileceğini düşünerek konuşmanızda sözleri seçerek kullanmanız önem taşımaktadır.
Bu süreçte adaylar vatandaşlarla ve STK yöneticileri ve üyelerini ziyaret ediyorlar.
Aynı adayların basın çalışanlarının çalıştıkları ziyaret etmek yerine, basın emekçilerini bir kafeterya veya lokantaya davet ederek orada açıklamalarda bulunuyorlar.
Adaylar konuşuyor, basın emekçileri fotoğraf çekip konuşulanları yazıyor. Her adayın konuşmasına başlarken sözleri” “Güzide basın mensupları arkadaşlarımız!” diye başlayan bildik tümce kullanılıyor.
Basın açıklaması yapılıyor, ikramların ardından vedalaşma başlıyor.
Yenilip içilenlerin parasını aday toplantı yapılan yerin işletmecisine öderken, basın mensuplarına da sadece “ilginiz için teşekkür ederiz” sözü deniliyor.
Bu arada, zamanını harcayan, haberini yapacak olan ve gazetesinde yazan gazetecinin bu gazete için ne kadar masrafı olacağı, adayın sözlerini gazetesinde yazıp vatandaşla buluşturması noktasında ne gibi maddi ve manevi harcamalarının olacağı ise kendini tanıtmak isteyen adayların umurunda bile olmayan bir seçim sürecinden geçiyoruz.
Bir siyasi partinin adaylarının ziyaret ettiği yerde tesadüfen bulunuyordum. STK üyeleri ile bir araya gelen adaylar vatandaşla buluşmasında kendilerince bazı sorunları dile getirmeye çalıştılar.
Aday adayı olmuş ancak sıralamaya giremeyen biri ise, günün anlam ve önemini belirterek sözlerine başladı. “3 Mayıs Türkçüler günü” diye başlayan sözlerinde, bu günün tarihsel geçmişinden sözetti, bir de işaret yaparak orada bulunan herkesin yapmasını istedi.
Bir başka konuya geçmek istediği sırada elimi kaldırdım; “Bugünün aynı zamanda Basın özgürlüğü günü olduğunu da anımsatsanız, bunu da beriltseniz!”diye konuştuğumda, o listeye giremeyen aday adayının bir anda suskunluğuna herkes tanık oluyordu.
Yüzüme baktı; “Ha doğru ya, bugün aynı zamanda basın özgürlüğü günü”diye tepkime yanıt verdi.
Bu olayı aslında doğal görüyorum, çünkü o siyasi kişinin gündemi takip etmediği, anlık siyaset yaptığı ile ilgili bir durum olsa gerek.
Burada yaşadığım bir olayı paylaştım. Partisi veya adaylığı önemli değil, kimlikler ve kişiler üzerinden değerlendirme yapmıyorum.
Merkezi veya Yerel siyasette bir yerlere aday olan kişilerin, önceki akşamdan yarınki programlarına kendilerini hazırlamaları, önemli gün veya günler olup olmadığını bir kenarına not etmesi önem taşır.
Adaylar konuşmaları sırasında, çevresinde bulunan vatandaşların üzerinde kendilerini görmek yerine, aralarından birinin çıkıp ta kendisinden daha çok bilgi sahibi olabileceğini düşünerek sözcükleri özenle seçmeli diye düşünüyorum.
Böylesi bir olay karşısında, 14 Mayıs’ta seçimler yapılacak. Sizce seçimlerde tercihimi kime yapabilirim!
Yorum Yazın