Hani deriz ya " Bu yeni yıl bize iyi gelsin, önceki senelerde yaşadığımız kötü zamanlar geride kalsın. " Yeni yıla girerken bunu hep deriz.
Biliyorsunuz ki 2019 yılının sonlarına doğru ; önce Çin' de başlayan daha sonra tüm dünyaya yayılan Koronavirüs hastalığından nice canlar gitti. O zaman da dışarı çıkmak daha tehlikeli idi. Bunun için önlemler de alındı. Hep evlerimize sığındık. Hatta resmi olarak karantina kararı alınmıştı.
Tam da bu hastalıktan kurtulduk derken , şimdi bakın güvenli bildiğimiz o evlere girmekten korkuyoruz. Tam bu korkuyu yaşarken de, şimdi sel felaketi başımıza geldi. Deprem bölgesindeki Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya'da, hiç yağmadığı kadar yağmur yağdı.
Mübarek yağmur, sanki hırsını alamamış bir yaratık gibiydi. Şanlıurfa'daki Balıklıgöl'ün balıkları bile sele karıştı. Şanlıurfa'daki bir vatandaşımız dikkatimi çekti. Selden kaçayım deyip, tırmanmaya çalıştığı o ev, depremde hafif hasar görmüş gibiydi. Düşünün insan çaresiz olunca neler yapabileceğini... O ev selde belki yıkılabilirdi de.
Diğer taraftan bir amcamız sele kapılmış gidiyordu. Nihayet 4 kişi el birliğiyle onu kurtarmış . En azından bu benim için teselli oldu.
Şehrimize gelince, enkaz çalışmaları artık bitmiş , hasar tespiti yapılan binalar sırasıyla yıkılmaya başlanmıştı. Yeni Hayat Hastanesi karşısındaki binalar, Hasan Çenet Caddesi'ndeki binalar, Rahime Hatun Mahallesi'ndeki binalar ve niceleri. Hayatımda hiç görmediğim binaların yıkılışını bile görmek, bana ürkütücü geliyordu. Eski anılar, canlar yok olup gitti.
Normalinde bir binanın yıkılışı beni bu kadar ürkütmezdi. Çünkü yerine daha iyi bir yapı yapılacaktı. Ben buna inanıyordum. Ama maalesef üzülerek söyleyeceğim yeni bir yapı eskisinden de iyi olamıyor. Sürekli insanlar bir rant peşinde. Bu deprem bize bir şeylerin gerçek yüzünü ortaya koydu. Eh ne diyeyim " Her şerde bir hayır vardır "
Bu binaların yıkılışıyla esnaflar da dükkanlarından oldu. Evleri hasar görenlere verildiği gibi, dükkanlarını kaybeden esnaflarımıza da hasar tespit sonucuna göre hibe verilmeli. Esnaf komşumla bu konuyla ilgili konuşuyordum durum değerlendirmesi yapmıştım dükkanı az hasarlı idi. " Bize verilmiyor, sadece meskenlere veriliyor " dedi. Bir başka esnaf komşum da tek geçim kaynağı olan iş yerini kaybetti. İçim bir buruk oldu. Düşünsenize bütün yatırımlarını o iş yerine yaptığını... Bence bunlara da bir el atılmalı.
Umarım bu sel felaketinden sonra bir felaket yaşamaz, yaralarımızı sarmaya çalışırız ve bu depremden de bir ders alırız.
TEKRAR GEÇMİŞ OLSUN TURKİYEM
Yorum Yazın