Antalya’da 25 yıl öğretmenlikten sonra akıllı tarım uygulamalarıyla mavi yemiş üretmeye başlayan Gülay ve Süleyman Demirci çifti, zararlılarla mücadeleyi biyoteknik yöntemle yapıyor.
Antalya'da 25 yıllık öğretmenliğin ardından kurdukları tesiste 15 bin saksıda mavi yemiş (blueberry) üreten çift, akıllı tarım uygulamalarıyla yetiştirdikleri ilk mahsullerini Hollanda ve Rusya'ya ihraç etti.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde kimya öğretmenliği eğitimi alırken tanışan ve mezun olduktan sonra evlenen GülaySüleyman Demirci, uzun yıllar özel okullarda öğretmenlik yaptı.
Başarılı çalışmalarıyla "fark yaratan öğretmen" ödülü de alan çift, dünyanın iklim kriziyle mücadele ettiği süreçte tarımda da fark yaratmak için üretim yapmaya karar verdi.
Öğretmenliği bırakarak Serik'te 40 dönüm arazi kiralayan çift, meslektaşlarının da desteğiyle mavi yemiş üretim tesisi kurdu.
Topraksız tarım ve akıllı otomasyon sistemlerinin kullanıldığı bahçede, 15 bin saksıya torf, perlit ve kokopitin karışımı yapılarak mavi yemiş fidanları dikildi.
İki yılın ardından ilk ürünlerini hasat eden Demirci çifti, iç pazarın yanı sına ihracata da başladı.
İyi tarım sertifikası olan ve bombus arılarının da kullanıldığı tesiste, olası sinek ve böceklerle mücadele de ilaç yerine biyoteknik yöntemle yapılıyor.
Hüseyin Demirci, AA muhabirine, kimya alanındaki tecrübelerini tarıma aktarmak ve katma değerli ürün yetiştirmek için topraksız tarımı tercih ettikleri söyledi.
İspanya'dan getirttikleri fideleri saksılara dikerek üretime başladıklarını anlatan Demirci, "Kimyacı olduğumuz için topraksız tarımı tercih ettik.
Bu sistemde de katma değeri yüksek ürün olarak mavi yemişe karar verdik. Verimli bir yıl geçiriyoruz.
İç ve dış pazardan yoğun talep var, ilk ürünlerimiz Hollanda ve Rusya'ya gitti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'dan talep alıyoruz.
Hedefimiz Avrupa başta olmak üzere dünyanın her bölgesine ürünlerimizi göndermek." diye konuştu.
Tesise yaptıkları yatırımın 10 milyon lirayı geçtiğini belirten Demirci, bahçede 55 işçiyle hasat yaptıklarını, istihdama da katkı sunduklarını ifade etti.
Tarımın emek ve zaman istediğini vurgulayan Demirci, "Bahçeyi kurabilmek için aylarca konteynerde yaşadık.
Öğretmenlik kutsal bir meslekti ancak üretmek, katma değer sağlamak istedik. Tarım da çok kutsal." dedi.
"Tarımda çarka bir dişli olduk"
Gülay Demirci de öğrencileriyle yaptıkları projelerle dünyada dereceler elde ettiklerini, geleceğe iz bırakan 12 kadından biri seçildiğini anlattı.
Akdeniz Üniversitesinde kimya alanında doktora yaptığını dile getiren Demirci, şöyle devam etti:
"Dünyada iklim krizleri yaşanıyor. Sulama için güneşe duyarlı otomasyon sistemleri kurduk. Tesisimizde bir damla su bile boşa gitmiyor.
Bitkinin ihtiyacı olan su miktarı çeşitli sensörlerle ölçülüyor, asla fazladan su harcanmıyor. 8 ana kontrol noktası var.
Hem bitkiye verdimiz suyu hem de saksılardan çıkan drenaj suyunu kontrol ediyoruz."
Mavi yemişin bakımının ve hasadının özen istediğine dikkati çeken Demirci, eşiyle birbirlerine destek olduklarını dile getirdi.
Demirci, "Binlerce öğrencimiz olmuştu, şimdi 15 bin fidanımız oldu. İstihdama katkı sağlıyoruz, insanlar evine ekmek götürüyor.
Tarım sektöründe çarka bir dişli olduk. Mutlu ve gururluyuz. Mavi yemiş, dünyada 'süper yiyecekler' arasında yer alıyor.
Alzheimer, demans, şeker, kalp hastalığına iyi geldiğine dair çalışmalar var." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazın