DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Zafer, Savaşta kazanılır

Türk vatandaşları 14 Mayıs’ta 13. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimleri için sandık başına gitti.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları  oylarını günler öncesinde kullandıktan sonra, mühürlü torbalarla zarflar Türkiye’ye gönderildi.

Yurt içinde 81 ildeki seçmenler ise 14 Mayıs Pazar günü sandığa giderek, tercihlerini yaptıktan sonra, akşam saatlerinde sonuçlar açıklandı.

Milletvekilliği sonuçları kesinleşirken, Cumhurbaşkanlığı adaylığında kazanan aday olmadı.

Seçimler ikinci tura kalırken, bu kez 28 Mayıs günü finale kalan iki aday 13. Cumhurbaşkanlığı için demokrasi yarışına girdiler.

14 Mayıs ile 27 arasındaki adaylar ile  ittifak ortaklarının nasıl bir çalışma yürüttüğünü çeşitli haber kaynaklarından öğrenme olanağı bulduğunuz ve anladığınıza göre yorumladığına göre, ben bu konuda ayrıca bir değerlendirmede bulunmayacağım.

Seçimler öncesinde yaşanan “olumsuz olaylar” elbette toplumda rahatsızlık oluşturmuştur. Bunları da bir kenara bırakarak, 28 Mayıs akşamına gelmek istiyorum.

Sandıklar açıldı, sonuçlar açıklanmaya başlandığında İl il her iki adayın da aldıkları oy sayıları ekranlara yansımaya başladı.

İki adaylı bir seçim yarışında, birinden biri yüzde 50’lik oranı geçecek, diğeri de gerisinde kalacaktı. Bu gerçeği bilerek 2. Tur seçimleri yapılıyordu.

Saatler; 19.35’i gösterdiği sırada, cadde ve sokaklarda sevinç gösterileri başladı. Havai fişekler atılmaya, havaya silahlar ateş edilmeye başlandı.

Ardından araç konvoyları, özellikle kamyonlar yüksek sesli kornalar çalarak mahalle aralarında dolaşmaya başladı.

Henüz yurt genelinde açılarak sayımı sonuçlanan sandık sayısının tamamı gerçekleşmese de, eldeki veriler doğrultusunda mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sandıktan başarı ile çıktığı anlaşılıyordu.

Ancak, bunun adı “Zafer” olamazdı, sadece seçim çalışmalarının “başarısı” diye isimlendirilmeliydi.

Bence, “Zafer” savaşların kazanılması sonunda böyle bir söz kullanılır.

Ülkemizde; sadece demokrasi yarışı yapıldığına ve iki adayın yarıştığı bir seçimin ardından kazanan adayın; “Zafer kazandı” diye değerlendirilmesini doğru bulmadım.

Seçimlerdeki başarı ve kazanan aday; Erdoğan’dır.

Bu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Ancak; buradaki sonuçları değerlendirirken, evindeki aynı ailedeki bireyleri de “öteleyecek” şekilde, başarının dozunu kaçırırcasına “kutlama yapma!” olayını da biraz düşünmemiz gerektiğini belirtmek isterim.

İkinci tur seçimlerinde, Erdoğan’ın aldığı oy oranı ile yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi olayına itiraz edilebilir mi? Edilebilir veya edilemez olayı benim burada anlatabileceğim konular değil!.

Benim anlatmaya çalıştığım; seçmen karşısına çıkan 2 adaydan biri sonuçta kazanan taraf oldu.

Kazanan tarafın; “Şımarmaması(!)”, kaybeden tarafın da “Üzülmemesi” yönünde, seçimler bittiğine göre bu ülkede huzur ve barış içerisinde yaşanabilirlilik düşünülmelidir.

Demokrasi yarışları yapılırken, beni en çok; “Demokratik davranışlar içinde olmayanlar ile sonuçta kaybeden kitleyi küçümser veya düşman gören sözler kullanan, seçimin galibi adaylar üzmektedir.

Biz savaştan çıksaydık; “Zafer” olurdu, seçimden çıktığımıza göre, “Başarı kazananın oldu”diyelim….

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar