DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Yürekteki kaygılar

Her gönülde bir aslan yattığı söylenir, gönül kimi severse güzelin o olduğunu da duymuş olmalısınız.

 Her insanın kendisine göre kaygıları, beklentileri ve hayalleri olur. Çocuk yaşta iseniz, oyun arkadaşlarınızla çeşitli oyunlar oynayarak eğlenebilmek.

Öğrenci iseniz derslerinizin başarılı olması ve bir üst sınıfa geçmeniz. Lise’yi bitirmişseniz Üniversitesi hayaliniz, istediğiniz okulun bölümünü kazanmış olmanız.

İş hayatına atılmak istiyorsanız başarılı ve iş insanı olmanız ve ekonomik yönden gelirinizin iyi olması.

Üniversite’yi bitirmişseniz KPSS sonuçlarına göre bir devlet kurumunda işe başlamanız.

Böylesi hayaller ve beklentiler içerisinde yaşarken yüreklerinizdeki kaygılar bir türlü eksilmez, hatta yaşınız ilerledikçe  kaygılarınızda çoğalır.

İşe girersiniz, mesai saatlerine takılırsınız veya yöneticilerinizin tavırları kaygılar oluşturabilir. Ev hayaliniz vardır, almak için uğraşırsınız, geliriniz yetmeyince kaygılı yürekle yaşamanız devam eder.

Anne veya babanızı kaybedersiniz, onsun hayata alışma kaygılarınız ortaya çıkar.  Evlilik hayalleri kurarsınız, evlilik hazırlıklarında masraflarınızı ödeyebilme kaygılarınız başlar.

Taksitler, bankadan kredi çekmişseniz her ödemeniz gereken parayı kaygı edersiniz. Çalıştığınız işlerinden çıkarılmama adına yüreğinizden geçen tepkileri dizginler, olumsuz olaylar karşısında uysal bir insan olarak çalışmanızı sürdürürsünüz.

Evlendiğinizde eşinizle anlaşamadığınız günler olabilir, çevrenizdekilere ve akrabalarınıza karşı evdeki huzursuzlukları belli etmeye çalışırsınız.

Geceleri uykularınız kaçar, uyuyamazsınız, balkona çıkıp gecenin kararlığında yıldızlarla dertleşmek istersiniz, eşiniz neden uyumadığınızı sorar, arada başkalarının olup olmadığından şüphelenir.

Yastığa başınızı koyarsınız ama bir türlü uyuyamazsınız. Ev kirası, mutfak masrafı, günü geldiğinde ödemeniz gereken borçlar gelir aklınıza. Bir de ay sonu aldığınız maaşı düşünür yetip yetmeyeceğini kaygı edersiniz.

Bir de bebeğiniz doğmuşsa günün birinde, bu kez masrafların katlanması ile birlikte kaygılarınız katlanmış olur. Evdeki aile içi huzursuzluk devam ediyorsa, hayatın çekilmezliğindeki kaygılarınız artar. Bu kez bebek için yuvanızın dağılmasını istemeyerek katlanırsınız.

Maaşınızı aldığınız gün yüreğinizin hareketleri her zamankinden kat kat fazla olur. Akşam eve geldiğinizde cebinizdeki maaşa sevinmek yerine, eldeki paranın verileceği yerlerin hesabını yaparsınız. Bir de bakmışsınız ki, aldığınız paranın ödeneceği yerlerin kayıtlarına baktığınızda ilk akşamdan paranız sıfırlanmış.

o kaygılarla televizyonun karşısına geçersiniz, gözleriniz ekrana dikilmiştir ve haberleri izlemeye başlarsınız. Birileri çıkar da; “Ülke ekonomimiz bir çok gelişmiş ülkelerden daha iyidir. 

Yılın ilk çeyreğinde enflasyonu düşüreceğiz, işçimize, memurumuza ve emeklimize bizden önceki hükümetlerin verdiklerinin kat kat fazlasını verdik. “diye konuşmaları dinlersiniz.

Bir başka haberde ise, “Bir bürokratın 4-5 ayrı yerden maaş aldığı nereden görülmüş. Bakınız; şu bürokrat, yönetim kurulunda olduğu yerden 25 bin, yönetiminde olduğu  şu yerden 30 bin lira, yönetiminde olduğu şu yerden 40 bin lira maaş alıyor.

Bir kişinin 4-5 yerden aldığı maaşın toplamı kaç asgari ücretlinin maaşına denk geliyor, Allah aşkına burada gelir adaletsizliğine bir dur denilmeli!”diye konuşmayı duyarsınız.

Kaygılarınız iyiden iyiye artar, bundan sonra uyuyabiliyorsanız uyuyun, ama sakın eşinizle kavga etmeyin…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar