Tarihimizin sayfaları arasında “Kara gün” olarak yazılan 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin acısını hala yüreklerimizden silip atamadığımız süreçten geçiyoruz.
Yıkıcı depremlerin birinci yılını doldururken, doğanın insanlık alemine vermiş olduğu bir tür uyarı olarak yaşadığımız deprem olayına karşı ne derecede hazırlıklı olup olmadığımızın da sınavını vermiş oluyorduk.
Bu gün bir kez daha acılar tazelenirken, depremde kaybettiğimiz canların anılarını da tazelemiş olmaktayız.
Önümüzdeki ayın son günü yerel seçimler yapılacak. Seçim çalışmaları yapmakta olan siyasilerin ve adayların, özellikle deprem bölgelerindeki illerde söyleyecekleri sözlere dikkat etmeleri çok önem taşımaktadır.
Depremin etkilendiği 11 ildeki can ve mal kayıpları bir yana ülke olarak etkilendiğimizi düşünerek, bir yıl önce bugün yaşananlara tepki gösterirken yine sözlere dikkat edilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum.
Bu günlerde seçim çalışması ile depremin yıldönümü kapsamındaki ziyaretleri izliyorum. Merkezi olsun yerel yönetimlerde olsun, iktidar veya muhalefet tarafında olabilirsiniz.
Ancak, deprem günü ve sonrasında başarısızlıklar da, başarılı çalışmalar da doğal olarak eleştirilebilir. İnsanların görüşleri ve verecekleri tepkileri susturamazsınız!
Bu tür eleştirilerde iktidarda olan siyasilerin daha aklı selim şekilde konuşmaları, ortamı germeyecek şekilde vatandaşla ilişki kurmaları önem taşır.
Vatandaşlar, Merkezi yönetimi de, yerel yönetimi de eleştirebilir olayların yaşanmasında bu tür tepkilerin doğal olabileceğini unutmamak gerekir.
Deprem bölgesinde yaşayan ve depremden önemli derecede etkilenen bir gazeteci-vatandaş olarak elbette yaşadıklarımı unutabilmem olası değil.
Bir gazeteci olarak şunu vurgulamak isterim ki; Merkezi olsun, yerel yönetimler olsun 6 Şubat depremlerine “hazırlıksız” yakalandıklarını kabullenmeleri gerekir.
Kurtarma çalışmaları ile diğer çalışmalarda organizasyon eksikliğini yakından yaşayıp, izleyen biri olarak, kimsenin buradaki sıkıntılara bahane bulmaya haklarının olmadığını düşünüyorum.
Bir yıkıcı felaket yaşandı, kaybettiğimiz canlar ve yaralı canlarımız olsa da hayat devam ediyor. Geçmişten ders çıkarmamız gerekirken, başarısızlıklarını başkalarına yüklemek istemenin de sağlıklı sonuçlar getirmeyeceğinin bilincinde olmalıyız.
6 şubat depremlerinin yaşandığı illerde farklı siyasi partili Belediye Başkanları işbaşındaydı. Deprem, Belediye Başkanlarının siyasi partilerine bakmadan yaşanırken, Merkezi iktidarın bunları bilmesine rağmen, “hizmet alınması” noktasında; “Merkezi yönetimdeki Belediyelerin fazla hizmet alınması” gibi sözleri yakışıksız buluyorum.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’den seçilmişse, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’den, Osmaniye Belediye Başkanı iktidara destek veren MHP’den seçilmişse; Merkezi iktidarın en tepesindeki yöneticinin “Ayrımcılık yaparcasına” sözler kullanması, vatandaş arasında huzursuzluk oluşturur.
Yerel seçimlerde seçmen partisi kadar, Aday’a da bakarak oy verir. Yerel seçimlerde partisinin gösterdiği adaya tepki olarak, başka partili adaylara oy veren binlerce seçmenle karşılaşabilirsiniz.
31 Mart seçimlerinde vatandaşların fazla hizmet alabilmeleri için, Merkezi yönetimin adaylarına oy vermeleri isteniyor. Bir seçmen olarak; Merkezi yönetimin gösterdiği adayın, yerel yönetimde başarılı olabileceğine inanmayanlara saygı duyulması gerekir!
Depremlerde kaybettiğimiz canları rahmetle anarken, seçim çalışmalarında siyasiler ve adaylara önerim olacak; “Mikrofonu elinize almadan önce, bir tatlıcıya giderek sevdiğiniz tatlıdan birkaç tane yedikten sonra konuşmanıza başlarsanız; dilinizden dökülen sözcüklerin vatandaşa yansımasını seçim sonuçlarında görebilirsiniz!..”
Yorum Yazın