DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Turlamanın turları

14 Mayıs Pazar günü yapılan seçimlerin sonunda, 28. Dönem Milletvekilleri belli olurken, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı.

Seçimler öncesinde her aday ve taraftarları kazanmak için yola çıkar ve uğraş verir. Siyasi partiler de kurulurken iktidara gelmek ve ülkeyi yönetmeyi amaçlayarak seçmenin oyunu isterler.

Her siyasi partinin seçim öncesindeki umutları, beklentileri ve seçmenle görüşmelerindeki sonuçlar bekledikleri gibi olmayabilir.

Bazı siyasi partiler de vardır ki, seçimler öncesinde vatandaşla görüşürken verdikleri sözleri, iktidara geldiklerinde yarısını bile yerine getiremediklerine  tanık olunmuştur.

Yine bazı siyasi partiler vardır, ülke yönetiminin başına geçmeye cesaret edemezler. Bazı zamanlarda vatandaşın tercihinin yoğun olduğu siyasi partilerin yanında yer almayı, destek vermeyi ve iktidarın en yangın savunucusu olduklarına da tanık oluruz.

Siyasetteki bu tür olaylar, vatandaş tarafından dikkatle izlense de sonuçlara gelindiğinde yüreğinin sesine göre hareket eden, yaşadıkları ile yaşatılmak istenen yöndeki vaatlere özen gösterenler yine sonuçlar açıklandığında anlaşılabiliyor.

Nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanlığı oylanacak. Seçmen tercihini yapmaya hazır ama, siyasilerin veya adayların sözlerinin bazı anlarda kırıcı olması vatandaşımızda rahatsızlık oluşturuyor.

28 Mayıs akşamı seçim sonuçları açıklanacak, iki adaydan biri 13. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak. Seçim öncesinde vatandaşın kafasını karıştırıcı, algı oluşturucu, iftiralar dolu sözlerin alemi nedir?

29 Mayıs günü vatandaşlar bir gün öncesini unutarak yine birbirlerine selam vermeli, kırgınlık ve dargınlıklar yaşanmamalıdır. Kazanan aday ise kollarını sıvayarak, ülkenin geleceği için sağlıklı düşünmenin gerekliliği ile işe başlamalıdır.

Son günlerdeki yakışıksız iftiralar, medyada çıkan algısal haberler, yakıştırmaları hiç hoş karşılamıyorum.

Her iki aday da Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet Başkanlığına gelebilmek için uğraş veriyor.

Rahmetle andığım Aşık Veysel’in dizelerinde; “Sen altınsın, ben tunç muyum”diyen sözlerini anımsayın.

Aynı vardan var olduğumuza göre, birimizin diğerinden üstünlüğü hünerleri, aklını kullanabilmesi, sağlıklı düşünerek toplumsal yaşantılarda tüm canlıların iyiliği için çalışıyor olması önemli olmalıdır.

Karşısındakine küfür eden, kendine etmiş olur. Başkasına zarar veren, aslında kendisine de zarar vermiş olur.

Bir canlıyı öldürebilirsiniz, ama yüreğinizin sesini dinlediğinizde ömür boyu gözlerinize uyku girmez. Bir de bunun yasalarını düşündüğümüzde, öldürdüğünüz toprağa, siz ise cezaevine girerek hayatınızın ağır yükünü çekmeye başlarsınız.

İnsanlara saygı duyalım, onların başarabileceklerine inanalım. Ama, kabullenmediğiniz kişilerin aleyhine de iftaralar atmadan, ötelemeden ve onun da sizin gibi bir insan olduğunu düşünerek hareket ederek huzur içerisinde seçimlere gidelim.

Bu ülkede barış içinde yaşamak isteniyorsa, kırıcı ve hakaret içeren sözcüklerden uzak durulması umudu ile….

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar