DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Seçim mi, Geçim mi?

Türkiye 14 Mayıs günü yeni bir seçim günü daha yaşayacak. Bu yıl ki seçim çalışmalarında siyasilerin belli noktalara odaklandıkları ve aynı olaylar üzerinden konuştuklarına tanık oluyoruz.

Seçim çalışmalarında konuşulan veya verilen sözlerin bazılarının için boş olduğunu gören vatandaşlar, konuşanlara gülüyorlar.

Seçim süreçlerini ve günlerini yaşadık ve biliyoruz. Ama vatandaşın asıl sorunu geçim olduğu için bu konuda eleştiri yapanlara farklı tepkiler gösteriliyor.

Ülkeyi 20 yıldır yöneten iktidarın verdikleri yeni sözlerini dinlerken, bu güne kadar neden yapmadıkları akla geliyor.

Az değil, 20 yılda yapamadıklarını önümüzdeki 4-5 yılda yapma sözü vermenin insanların aklı ile alay etmek olduğu konuşuluyor.

Bazı siyasiler memleket, vatan ve yerli üretimlerden sözediyor. Bunlar olması ve yapılması gerekenler. Asıl sıkıntı vatandaşın alım gücü, ekonomik yaşantısı olmalı.

Elbette ülkeyi yönetenler gelişip kalkınma için yerli ve milli üretimlere önem verecek. Elbette ki; hastaneler, yollar, köprüler yapılacak.

Vatandaştan alınan vergilerle bunlar yapılırken vatandaşın alım gücünü ve gelirlerini de gözardı etmemek ülkeyi yönetenlerin önemli çalışmaları arasında yer almak zorundadır.

Terörden sözediliyor, ama 20 yıldır terörü bitiremediklerini de anlatmış oluyorlar.

Vatandaşları görüş ve düşüncelerinden dolayı gruplara ayırırcasına konuşmalar yapmak, bazı siyasi partileri vatandaşın gözünde küçük düşürmeye kalkmak demokrasiye ve vatandaşların siyasi görüşlerine engel olmaya kalkmak anlamını taşımaz mı?

İnsanların ibadet yerlerindeki kalabalığı etkilercesine inançlar üzerinde konuşarak siyaset yapmak, bunu da yeri sağlam olmayan sözcüklerle anlatmaya kalkmak yakışık alıyor mu?

Seçimlere girerken, ülkenin yüzde 98 dolayında yaşayanının Müslüman olduğu bir ülkede; “Diyanet İşleri başkanlığını kapatacağım!”diye bir konuşmayı yaptığı iddia edilen siyasi partinin bile bile “intihar” ettiği anlamını taşıyacağını sanırım her kes bilebilir.

Böylesi bir sözün bu ülkede seçim sürecinde söylenemeyeceği gibi, söylendiğini iddia edenlerin de böylesi talihsiz bir sözü kullanmaları vatandaşlar tarafından yadırganır.

Bir Bakan çıkıyor soğanın kilosunun 25 liraya satıldığı bu günlerde, yerli otomobil veya SİHA’ların önemini vurguluyor. Elbette bunlarda gerekli, ancak vatandaşın karnını doyurabileceği soğanı, domatesi, patatesi de bir kenara atamazsınız!

Siyaseti doğruları dile getirerek, yapılamayacak sözleri vermeyerek, başka parti ve siyasi görüşlere saygı duyarak, ülkede yaşayan vatandaşların sağlıklı yaşantılarını sağlayabilmek için projeler üreterek, kimseyi kırmadan, ötelemeden ve kucaklayarak yapmanın ülke geleceği için daha doğru yaklaşımlar olduğunu düşünüyorum.

Vatandaşın aklı ile oynayanlar, günün birinde kendi akılları ile oynadıklarının farkına vardıklarında iş işten çoktan geçmiş olabilir.

İktidardaki parti ve yanında yer alanlar olsun,  muhalefetteki partiler olsun bu seçim sürecinde kendi çıkarlarını değil, vatandaşın çıkarlarına yönelik doğru siyaset yaparak çalışma yapmaları önemlidir.

Ülkeyi ayakta tutmak, vatanın korunması için önce yaşan vatandaşların barış ve huzur içinde yaşaması önem taşır. Vatandaşı huzursuz edici ve bölücü sözlerden kaçınılmasına özen gösterilmelidir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar