Başarı, çalışkanlık, azim ve disiplinle gelen bir süreçtir. Dünyanın dört bir yanında girişimciler, inovatif fikirleriyle büyük projelere imza atarak hem bireysel hem de toplumsal kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Ancak, başarıya giden yolda destek görmek kadar, önüne engeller çıkaranlarla da mücadele etmek gerekir. Osmaniye’de de birçok kişi, girişimcilik ve başarı konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Ne yazık ki, burada başarı elde edenlerin önüne taş koymaya çalışan bir zihniyetin varlığı hissedilmektedir.
Başka ülkelerde, özellikle gelişmiş ekonomilerde, girişimcilik teşvik edilir. Başarılı işletmeler ve projeler, toplum tarafından desteklenir ve büyümeleri için çeşitli kolaylıklar sağlanır. Örneğin, dünyaca ünlü teknoloji devleri olan Google ve Facebook, bir garajda başlayan mütevazı girişimlerdi. Ancak, bu şirketler toplumun ve yatırımcıların desteğiyle küresel devler haline geldi. Türkiye’de ve özellikle Osmaniye gibi şehirlerde ise başarılı olan biri çoğu zaman kıskançlıkla karşılanıyor. İnsanlar, “Bu işi nasıl büyüttü?” veya “Parayı nereden buldu?” gibi sorularla başarıyı gölgelemeye çalışıyor.
Oysaki bir şehirde veya ülkede girişimcilik desteklendiğinde, bu sadece bireylere değil, topluma da büyük fayda sağlar. Yeni iş yerleri açılır, istihdam artar ve ekonomik kalkınma sağlanır. Ancak kıskançlık ve çekememezlik, birçok başarılı girişimi başlamadan yok ediyor ya da büyümesini engelliyor.
Başarılı bir işletme açıldığında, o sektörde var olan diğer işletmelerin de bundan olumlu etkilenmesi beklenir. Ancak Osmaniye’de bazen tam tersi bir durum yaşanıyor. Bir kişi başarılı bir iş kurduğunda, hemen yanında aynı sektörde bir başka dükkan açılıyor. Bu, sağlıklı bir rekabetten ziyade, iş yapan kişiyi baltalamaya yönelik bir girişim haline gelebiliyor. Oysa ki, rekabetin amacı daha kaliteli hizmet vermek ve müşteriye daha fazla seçenek sunmaktır. Ancak burada çoğu zaman rekabet etmek yerine, birbirinin işini bozma eğilimi daha fazla oluyor. Bunun sonucunda, hem yeni açılan işletme hem de önceden var olan işletme zarar görebiliyor.
Osmaniye’de başarılı olmak isteyen bir girişimciyseniz, sadece işinizi iyi yapmanız yetmeyebilir. Çoğu zaman, “arkanda kim var?” sorusuyla karşılaşabilirsiniz. Eğer güçlü bir çevreniz varsa, her türlü desteği görmeniz daha olasıdır. Ancak eğer yalnız başınıza yola çıkıyorsanız, hak ettiğiniz değeri görmekte zorlanabilirsiniz. Maalesef, bazı kişiler kendi başarısızlıklarını örtbas etmek için başkalarının hak ettiği başarıya göz dikebiliyor.
Halbuki işin doğrusu, liyakat sisteminin ön planda olduğu bir düzenin kurulmasıdır. İnsanlar yetenekleri ve emekleriyle bir yerlere gelmeli, destekler adil bir şekilde dağıtılmalıdır. Ancak ne yazık ki, Osmaniye’de bazen hak eden değil, bağlantıları olan kişiler daha fazla destek görebiliyor.
Osmaniye’nin ekonomik ve sosyal açıdan daha ileriye gitmesi için insanların başarıya karşı bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Girişimcilerin desteklenmesi, başarılı olanların önünün açılması ve rekabetin sağlıklı bir şekilde yapılması şehre büyük fayda sağlayacaktır. Başkalarının başarısını kıskanmak yerine, onlardan ilham alarak daha iyi işler yapmaya çalışmak en doğrusudur.
Osmaniye’de başarıyı kıskanmak yerine destekleyen bir kültür oluşturmak, şehrin ve toplumun geleceği için büyük önem taşımaktadır. Eğer bu zihniyet değişirse, belki bir gün Osmaniye’den de dünyaca ünlü markalar ve girişimler çıkabilir. Ancak bunun için önce kıskançlığı ve çekememezliği bir kenara bırakıp, emeğin ve başarının değerini bilmek gerekiyor.
Yorum Yazın