23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili sizlere ayrıntılar vererek, bildiğinizi sandığım veya bilmeniz gereken yaşanmışlıkları anlatmak istemiyorum.
Ancaklara dikkat çekmek istedim!.
Osmaniye denildiğinde, Milli ve manevi duygulara önem veren yurttaşların yaşadığı, Milliyetçi-Ülkücü gençlerin çoğunlukta olduğu, bunun da ötesinde TBMM’de önemli siyasi partilerden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin memleketi ve Milletvekili olduğu bir İL olarak bilinmektedir.
Elbette ki, kentimizden çıkan değerlere saygı duymak ve onları desteklemek veya sahiplenmek kent sakinleri olarak önceliğimiz olarak düşünebiliriz!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri’nin önceliği ve anlamlarını anlayabilmek önem taşımaktadır!.
Bu sene bu bayram, bir okul bahçesine sıkıştırılarak kutlandı! Kentte meydan mı yoktu da böylesi bir dar alanda kutlandığını merak ettim!
Çocukluk yıllarımı anımsıyorum, kasaba görünümlü Osmaniye’nin çarşı merkezindeki esnaf “Türk bayrakları” asarak bayram günlerindeki güzelliliği paylaşırdı!
Bu sene neler oldu da, 23 Nisan günü sabah saatlerinde başlamak üzere Belediye araçları çarşı merkezinde dolaşarak; “Sayın esnafımızın işyerlerine bayrak asmalarını rica ediyoruz!” diye anons yapma olaylarını yaşadık!
Çarşı merkezindeki bazı esnafın işyerlerine bayrak asmadıkları için kentte Belediye araçları ile uyarı yapılması olayına ilk kez karşılaşıyordum!
İstanbul’da deprem olayı yaşandı. Hem de 23 Nisan etkinliklerinin gerçekleştiği öğle saatlerinde!
Merkez üssü’nün Silivri olması, akıllarda soru işaretleri oluşturdu!
Silivri’deki tutuklu veya hükümlülerin bulunduğu yerin deprem olayında merkez üssü olması düşündürücü olabilir miydi!
24 Nisan günkü gazeteler, 23 Nisan günkü etkinlikler yerine “istanbul’daki depremi” manşetlerine taşıdılar!
Ülkeyi yönetenlerin bazı sözlerini anımsıyorum; “Dış güçlerin etkisiyle ekonomimiz zarar görüyor!”diyorlar ya!
Dış güçlerin bazı teknolojik çalışmalarındaki neticelerle de ülkemizde bazı “yapay depremler” oluşturulabilir mu!?” diye aklımı zorluyorum!
Bir espri yapayım mı; “ İstanbul depreminin merkez üssü Silivri ya, Buradaki cezaevindeki yatanların dua veya bedduaları sonucu böylesi bir olumsuzluk yaşanmış olabilir mi!?”
Böylesi bir olayla ilgili sanırım bazı “İnançlar üzerinden yayın yapan gazete veya TV”ler’de” haber veya yorum konusu yapılabilirdi!...
Bilimsel araştırmaları göz ardı ederek, bilimin ve aklın yolunda hareket etmediğimiz sürece doğanın “intikamına karşı” yetersiz kalabileceğimizi unutmamalıyız!...
Yorum Yazın