DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Olmasını da gelmesini de

Yaz mevsiminin bunaltıcı sıcaklarını yaşarken, Temmuz ayını da uğurluyoruz.

Yaz sıcaklarından bunaldığımızda, Kış aylarındaki günleri arar, Kış aylarında ise Yaz mevsimini özleriz.

Garip insanlarız vesselam!

Garip davranışlarımız bununla da sınırlı değil ki! Yeni bir yılın gelmesini bekleriz. Yeni yılda yeni umutlara kucak açarken, kimileri de farklı hayallerinin gerçekleşmesi umut eder.

Eskiden Yılbaşı akşamları, aldıkları biletlere para çıkacağının umudu ile gece geç saatlere kadar Tv ekranlarının başında bilet çekilişini beklerken, kazanması halinde nerelerde harcayacağı  konuşulurdu.

Günümüzde büyük ikramiyenin kime çıktığı bilinmez olduğu gibi, büyük ikramiyenin sahiplerinin isimleri bile açıklanmıyor.

Son yıllara geldiğimizde insanlar yeni bir yılın gelmesinden rahatsızlık duymaya başlar oldular.

Çünkü yeni yılla birlikte çalışan ve emeklilerin maaşlarında artış olurken, maaşlar ele geçmeden iğneden ipliğe yapılan zamlar alınan maaş zamlarını eritiveriyor.

Eski yıllarda siyasiler seçimler yaklaştığında heyecanlı şekilde çalışmalara başlarlardı.

Aday adayları seçim gezilerine çıkar, daha önceleri  selam bile vermedikleri kişilerin yanlarına gidip kucaklaşır, el sıkışırlardı.

Seçimler sırasında adaylar konuşmalarına dikkat eder, esprili sözler kullanır, hakaret ve küfür içeren sözcüklerden kaçınırlardı.

Günümüzde öyle mi ya! Ne kadar hakaret içeren söz kullanılırsa, seçmeni o kadar ikna edebileceklerini sanan adaylarla tanışmaya başladık.

Seçimlerin ardından, yapılan harcamaların, hazineye yükünü azaltmak adına iğneden ipliğe yapılan zamlar, seçim sonuçlarını hemen unutturmaya başlar oldu.

Günümüzde insanlar, yeni yılın gelmesi ile zamların da beraberinde geleceğini net olarak bilmeye başladı.

Günümüzde insanlar, her seçimin ardından maddi yükünün vatandaşın sırtından çıkarılması için alınacak “ekonomik paket önlemleri” ile zam olarak vatandaşa yansıyacağını  bilmeye başladı.

Vatandaşın gözünde ne yeni bir yıl, ne de yeni bir seçim günü kalır hale dönüşmeye başladı diyebilirim.

Aynı toprakla üzerinde, aynı ülkede birlikte yaşıyoruz. Aynı marketlerden, akaryakıt istasyonlarından alış veriş yapıyoruz.

Aynı toplu taşıma araçlarına biniyor, aynı fırınlardan aynı ekmeği alıyoruz.

Ancak, mesleklerimiz veya emeklilerimiz için uygulamalar gereği farklı maaşlarla geçinmek zorundayız.

Bir emekli vatandaşın aldığı maaşın üç katı maaş alanların kendilerine yetip yetmediğini bilemem ama, karşımıza çıkıp ta; “Buna da şükür!”diye konuşarak, insanları sükunete davet etmesini anlamaya çalışıyorum.

Bir türkünün sözlerini anımsadım; “Babamın oğlu var, beni neylesin!” sözleri, sanırım baba tarafından bir evladının hor görülüp veya dışlandığını anımsatmaya çalışıyor.

Türkü işte, şiirlerin dizelerinden harmanlanarak bağlama eşliğinde söylenirken, hem dinler hem de duygulanırız.

Ağustos ayına girerken, bu ayının ismiyle kulaklarımızın pasını açan böcek seslerine de alışmaya çalışıyoruz.

Bu arada Ağustos böcekleri, daha çok uzun kavak ağaçlarına konar, gün boyu ses çıkardıktan sonrasında çatlayıp hayatını kaybedermiş.

Bu nedenle, tansiyonu ve şekeri olanlar aşını sıcaklarda strese girip, yüksek ses çıkarmamaya dikkat etsinler…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar