Suriye’deki iç savaşın son süreçlerine gelindiğinde, mevcut iktidar döneminin sona erdiği ve muhaliflerin “galip” geldiği yönünde sevinçli anlar yaşanmaya başladı.
Cumartesi gecesinin Pazar gününe dönmeye başladığı saatlerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın ülkeyi terk ettiği ve muhaliflerin Şam’a girdiği haberleri ajans bültenlerinde anlık olarak yayınlanmaya başladı.
Geçmiş yıllara baktığımızda, Suriye’deki iç savaşın başlamasıyla birlikte değişik yollarda Türkiye’ye gelip yerleşenlerin sayıları her geçen gün artmaya başlamıştı.
Kilis ilindeki Suriye uyrukluların sayısı, kent nüfusundan fazlaydı.
Osmaniye’nin Merkez Cevdetiye Beldesinde konteyner kent kurularak buraya binlerce “sığınmacı- misafir” yerleştirilmişti.
Ayrıca Osmaniye merkez ilçe ve köylerinde de Suriye’den gelen sığınmacılar konutlar kiralayarak yaşamaya başlamışlardı.
Süreç içerisinde Osmaniye’deki “sığınmacılar” belli işlerde çalışmaya başladıkları gibi, işyeri de açarak ekmeklerini kazanıyorlardı.
Edindiğim bilgilere göre, Cevdetiye Beldesindeki konteyner kentte 18 bin, diğerleri de Mahalle ve köylerde olmak üzere 40 bin dolayında Suriye’den gelip Osmaniye’de yaşamını sürdürenler bulunuyor.
Bu arada Afganistan ve diğer ülkelerden gelip kentte yaşayanların sayılarını henüz bilemiyorum.
İç savaş sonrası Osmaniye’ye gelen Suriyeli’lerin 13 yıllık süreçte, yeni doğumlarının ne kadar olduğu, Türk erkek veya kadınlarla kaç kişinin evlilik yaptığı olaylarını da ayrı bir düşünce olayı…
Bir şekilde onlara alıştık ve birlikte yaşamayı kabullendik gibi anları yaşarken, Suriye’deki “emperyalistlerce başlatılan iç savaş” devam ediyordu.
Birkaç yıldır ortaya çıkarılan “HTŞ” örgütü, savaşını artırdı. Bu örgütün arkasında İngiliz-Amerika ve İsrail’in olduğunu hesap edemeyenler, birkaç ay sonra anlayacaktır!
Suriye topraklarında verdiğimiz şehit Mehmetçiklerimizin şimdi kemikleri sızlayacaktır!
Suriye’de yönetimin düştüğüne sevinenler, “HTŞ” örgütünün kimin güdümüne gireceğini, ülkenin diğer yarısının hangi örgütün yönetimine geçeceğini düşünme zahmetinde bulunmadan, “Zafer kutlamaları” yapmaya başladılar.
Pazar günü sabah saatlerinde Osmaniye’nin Mahallelerinde, sonrasında kent merkezindeki cadde ve sokaklarda otomobiller, motosikletle konvoy gösterileri yapılmaya başladı.
Ellerinde yeşil-beyaz bayraklar taşıyanlar, araçlarının korna sesleriyle konvoylar halinde dolaşırken, Polis araçlarının da “güvenliği sağlamak amacı ile” takip ettiklerine tanık oldum.
Pazar günü, saatler 12.30 sıralarında gazete büromun önünde oturuyorum; yaşları 35 ile 65 arasında iki kişi yolda yürürken bana dönerek; “Savaşı kazandık,
Zafere ulaştık!” diyerek sevinçli konuştular. Sonrasında orta yaşlı kadın ve erkeğin yanında, bayramlıklarını giyinmiş halde 5 çocuk yürürken, “Zafere ulaştık, Esat’ı devirdik!”diye konuşmalarını yol kenarındaki esnafa duyurmaya çalışıyorlardı.
TRT Radyosu haber bültenini dinlerken, Türkiye’de Camilerde buluşup, sokaklarda aynı şekilde “kutlama yürüyüşleri” yaptıklarını öğreniyordum.
Bundan sonraki süreci, gelin hep birlikte takip edelim!...
Yorum Yazın