DOLAR32.5373
EURO34.7954
ALTIN2490.5
BIST9524.5
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Memleketimin insanı

Yaşadığım şehirden biraz uzaklaşıp, farklı bir yere gitmek istedim. Otogara geldiğimde gideceğim en yakın şehirleri düşünerek, cebimdeki parama göre yolculuk etmeliydim.

Yaşadığım kente 40 kilometrelik bir şehre gitmek için yolcu minibüsü 15 Tl, 90 kilometrelik bir kente gitmek için ise 30 Tl istiyordu.

Minibüs şoförü ile sohbet ediyorum, 40 kilometre uzaklıktaki şir şehre gitmek için 15 liranın yolcuları için fazla bulunup bulunulmadığını soruyorum.

Şoförün bir anda gözleri fal taşı gibi açılıyor; “Abi, sen akaryakıtın litresinin ne kadar olduğunu biliyor musun? Bu da yetmezmiş gibi koronavirüs salgını nedeniyle sınırlı sayıda yolcu alıyoruz, bu da cabası.

Kendimi ve yolcularımı düşünüyorum ama akaryakıt zamları bizleri düşünmeden ver ha yapılıyor! Bununla da sınırlı değil bizim sıkıntılarımız.

Otogardan çıkış parası, simsar parası, sonrasında şehri çıkışta yine simsar parası ödüyoruz. Bazı zamanlarda üç yolcu ile gideceğim yere ulaştığım oluyor.

Üç yolcu taşımakla yukarıda saydığım ödemeler ile akaryakıt giderinin karşılanıp karşılanmadığını Allah aşkına abi bir hesap eder misin!?”diye konuştu.

Minibüse bindim, hareket saati geldiğinde yolculuk başlamıştı. 5 kişi ile hareket etmiştik, Sanayi sitesinin oraya geldiğimizde bir araç parçası veren kişi, yolda bekleyip alınacağı söyledi.

Minibüs şoförü bu parça için bir yolcu parası alırken, iki yolcu daha gelmişti. Komşu bir ilçeye 7 yolcu ile gitmekte olan minibüsteki yolculardan biri telefonla aranmıştı, o yolcu herkesin duyacağı şekilde konuşuyordu.

Minibüs içerisinde telefonla konuşan yolcunun sözlerini herkes duyuyordu. Doğal olarak ben de dinlerken, dikkatimi çeken sözleri de not almayı ihmal etmedim.

İşe o konuşma; “Şu anda minibüsteyim geliyorum, nerede bekliyorsun beni, nerede ineceğim?... Tamam, anladım eski itfaiyenin oradaki karpuz tarlasının karşısında ineceğim öyle mi!?”

Yolcu telefonu kapattıktan sonra şoföre seslenerek; “Beni eski itfaiyenin oradaki karpuz tarlasının karşısında indireceksin gardaş!”diye konuştu.

Şoför şaşkın bakışlarla yolcuya yanıt verdi; “Eski itfaiye denilen yeri biliyorum ama, orada karpuz tarlası yok ki, orası şehir içinde bir yer ve bu sözü ilk kez duyuyorum!”

Yolcu yeniden telefon açarak, minibüs şoförünün karpuz tarlası denilen yeri bilmediğini ve tarif etmesi gerektiğini vurgulayarak konuştuktan sonra telefonu şoföre verdi.

Şoför konuşuyor ve adresi almaya çalışıyordu ki, adres anlaşılmıştı; “Karfursa’nın (CarrefourSA) nın karşısı diye anlatılmak istenen adres” vatandaşımız tarafından “Karpuz tarlası” olarak algılanmıştı.

Bu olayın hemen ardından bir başka yolcu telefon konuşması sonrası, telefonu şoföre vererek, “Ben  Çamlıyolda inecek mişim!”diye konuştu.

Şoför yolcuya dönerek; “Çamlıyol denilen yer boylu boyunca bir cadde, ama seni neresinde indireceğimi öğrenmeniz gerekiyor”dişe konuştu.

Yolcu yeniden telefonu açarak şoföre verdi. Şoför bir yandan araç sürüyor, bir yandan da yolcusunun ineceği yer için arayan kişiden adres alıyordu.

Nihayet yolculuk sona erdi, yolcular inerken şoföre kolaylıklar dilerken garaja gitmekte olan minibüs şoförü bir yandan da bir yolculuktaki kazancını hesaplamaya çalışıyordu.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar