DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
BIST9833.2
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Kütüphaneler Haftası’nı kutlarken!

Geçtiğimiz hafta “Kütüphaneler Haftası”nı değişik etkinliklerle kutladık.

Bu kutlamaları organize edenler de, katılanlar da insanlardı. İnsanın aklı aslında bir kütüphanedir.  

Bilgisayarın beynindekiler gibi, insanlar da beyinlerindeki akılda sayısız olayları saklarlar. 

İnsan aklındaki olaylar, yeni geldiğinde ortaya çıkarak hareketiyle  yeniden canlanır.

Kütüphane denildiğinde kitap, dergi ve benzeri yazılı eserler akla geldiği gibi, dijital ortamdaki eserleri de kapsar.

Osmaniye’deki “Kütüphaneler Haftası” etkinliğine katılanların haberlerindeki fotoğraflarını inceledim.

Böylesi bir etkinlikte, kentteki kültür ve sanat derneklerinde görevli veya üyeleri pek göremedim.

Bu etkinliği yapanlar davet mi etmedi, yoksa çağırdılar da gelen mi olmadı!?

Osmaniye’de kitapları yayınlanmış yazar sayısının 200 kişi dolaylarında olduğu düşüncesinden hareket edersem, bu yazarlarımızın en azından bir çoğunun bu etkinlikte olmasını görmek  güzellik olurdu!

Etkinliğe katılan bürokratlarla tanışma, kaynaşma ve kent kültürüne verdikleri katkıları paylaşmaları yönünden farkındalık oluştururdu.

Kütüphaneler Haftası, dünyaca ünlü Osmaniyeli Yaşar Kemal’in Hemite Köyündeki “Kültür evi “ önünde yapılabilirdi.

Böylesi bir program ulusal basında haber değeri taşırdı. 

Ama bunu düşünebilmek için de, insan aklındaki kütüphanenin  “art niyetsiz” olması önemliydi!..

Bazı gün veya Haftalarda yapılan etkinlikleri “oldu bittiye getirmek” yapıldı desinler diye yapmak, “Büyük şehir adayı Osmaniye” için yakışık almıyor!..

Bu kentin tanıtılması önem taşıyor. Adana’nın ilçesi gölgesinden kurtulabilmemiz, “İstanbul, Osmaniye mi!?” ve başka illerde ki “Osmaniye” yerleşim yerlerinin isimleri yerine 80 plakalı IL olduğumuzu kamuoyu bilincine ve insanların aklındaki kütüphaneye yerleştirmek için uğraş vermemiş gerekiyor.

Cumhuriyetimiz kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkesini en iyi seven kişinin, görevini en iyi yapan olduğunu söylemiştir.

Osmaniye’nin tanınması için “Rutin programlar” değil, farkındalık oluşturan etkinliklere gereksinimimiz var!

Bunları yaşatacak olanların da, “Akıllarındaki Kütüphane” bilgilerini hayata geçirebilen yöneticiler sayesinde gerçekleşebileceğini düşünüyorum!

Ben kalıcı olana bakarım! Siyasi iktidarlar ve bu iktidarların atadıkları yöneticiler gelip-geçicidir!

Kentler ve bu kentlerde yaşayan insanlar, binalar, kültür ve sanatsal değerler her zaman kalıcıdır. Tarihin kayıtlarını silebilmek olası değildir!..

Bugün bir kamu kurumunda yönetici olabilirsiniz, ancak yarın emekli olup ta toplumun arasına girdiğinizde, bir esnafın önünden geçerken bir bardak çay ısmarlamak için davet edilip edilemeyeceğinizi aklınızdan geçirerek görevinizi yürütmenizi anımsatmak isterim!...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar