DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Kirlilikleri Aklayalım!

Toplumsal alanda siyaset yaparken, sadece kendilerini düşünenlerin, kullandıkları dili seçerek kullanmadıkları zaman, “siyasette kirlilik” olayları ile karşılaşılır.

Meclis’te milleti temsil etme görevini üstlenenlerin, kürsülerde veya belli yerlerdeki topluluklarda yaptıkları konuşmalar vatandaşın aklına yerleşerek barış ortamı da zedelenir.

Bu söylediklerimi aslında onlar iyi biliyorlar, ancak kendilerine göre bir yol-yöntem seçerek gündem oluşturabilmek adına ağızlarından çıkan sözcüklerin nereye varabileceğini tahmin etmemiş olmaları vatandaş arasında gerginliklere neden olabiliyor.

Siyasetteki kirlilik olaylarına vatandaşımız alışıktı, ancak son günlerde spor alanında da yaşanan olumsuzluklar hayatın tadını kaçırmaya başlar oldu.

Türkiye’nin spor alanında önemli yerlere gelmiş, vatandaşların saygı gösterdiği bazı isimlerin son günlerdeki yaşadıkları akılları karıştırıyor.

Bu isimler ki ülke de saygı ile anılırken, imzasız ve belgesizce milyonlarca lira paralarını, “daha fazla kar alabilme adına” birilerine güvenerek verdikten sonra, paralarının “iç edildiğini” anlayınca da perişan olduklarını söylediklerinde gülünç duruma düşüyorlar.

Bu günlerde, “Hakeme saldırı” olayı ve spor dünyasında yaşanan olumsuz olayları birlikte izliyoruz. Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belezoğlu’nun; “Ben bir şey yapmak istersem beni kimse durduramaz”diye konuşması, medyaya yansıdığı gibi ise, spor ahlakı ile ilgili diyecek söz bulamıyorum!

Spor alanındaki yaşananlardan sıyrılıp, siyasetteki gelişmelere bakalım.

Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu Gazi Mustafa Atatürk, Cumhuriyet’i Gençlere emanet ettiğini söylemişti. Gençler; Ortaokul-Lise ve Üniversite sıralarında eğitim ve öğretim gören çocuklarımızdan oluşuyor.

Bu okul sıralarında okuyan gençlerimizin eğitim ve öğretimlerindeki program ve diğer uygulamalar ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülüp, takip ediliyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in  Meclis Genel Kurulu’ndaki bütçe konuşmalarındaki sözleri, bir anda gündemin gerilmesine neden oldu.

Bakan Tekin;"Sizin tarikat-cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır.

Ve ben bu protokollerle bize hizmet eden, destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Bu bakana sormak gerekmez mi; “15 Temmuz darbe kalkışması”nın arkasında böylesi “kayırmalar” olduğunu bilip-bilmediği akıllara geliyor!

Deprem bölgesinde hasar gören okullarda eğitim-öğretim görünemezken, taşımalı eğitimler sürerken, alaca karanlıkta çocuklar okullarına giderken, saat:08.00 ile 15.30 arası eğitim gören öğrencilerin öğle yemeklerindeki sorunlar çözümlenemezken Bakan Tekin’in “Tarikat-Cemaatler” ile protokol imzaladıklarını söylemesini yakıştıramıyorum.

Vatandaşın aklı ile alay edercesine sözler kullananların, siyasi alanda belli mevkilere getirilmemesi önem taşır.

Olaylar böyle gelişirken, 10 Kasım’da “Atatürk’ü Anma” etkinliği kapsamında Tuzla Piyade Okulu’nda başlayan ve 13 Kasım’da devam eden “Teğmenler olayı”nın araştırılması ise “kısırlaştırılmaya” çalışılıyor.

Bir Teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmesi, diğer teğmenlerin tepkileri ile yaşanan olumsuzlukları, Bakan Tekin’in nasıl değerlendirdiğini merak ediyorum!?

Bu ülkeyi; Şeyhler, Dervişler, Müritler, Tarikat ve Cemaatler ülkesi haline getirirseniz gelecek günlerde artan sorunların içinden çıkamadığınız gibi, terör olayları ile de başa edemez hale gelirsiniz!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar