DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
BIST9833.2
İlyas SABANCI

İlyas SABANCI

Mail: [email protected]

Karaktersiz İnsanlarla Yol Almak

Toplumda insan ilişkileri, bireyin kişilik ve karakter yapısını şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Ancak, bazen çevremizde öyle kişilerle karşılaşırız ki, onların varlığı hem bizi hem de toplumu olumsuz etkiler.

Bu kişiler namussuzluk, hırsızlık ve yalakalık gibi erdemsiz davranışlarla anılırlar. İşte bu noktada, eski âlimlerin nasihatleri günümüz için de rehber niteliğindedir.

Onlar derlerdi ki: "Bile bile namussuzlarla, hırsızlarla, karaktersizlerle aynı ortamda bulunmak, insanın kendi karakterini sorgulatır."

Karakter, bir insanın kim olduğunu tanımlayan en güçlü özelliktir. İnsan olmak, sadece biyolojik bir varlık olmaktan ibaret değildir; vicdan, adalet ve ahlak gibi değerlerle donatılmış bir birey olmayı gerektirir.

Eski bilge insanların sözlerine kulak verdiğimizde, namussuzlarla aynı ortamda bulunmanın bile tehlikeli olduğunu görürüz. Bu, sadece kişisel bir tercih değil, toplumsal bir sorumluluk meselesidir.

Bir birey, devletinin malını korumayı kendi namusunu korumakla eşdeğer görmelidir. Devletin malına, komşunun namusuna ya da hakkına göz dikenler, toplumun en büyük düşmanlarıdır.

Bu tür davranışlar, sadece bireyi değil, toplumu da yozlaştırır ve insan ilişkilerini güvensiz bir hale getirir.

Yanlış insanlarla bir arada bulunmak, zamanla kişinin kendi değerlerini kaybetmesine yol açabilir. Bilinçli bir birey, çevresindeki insanları dikkatle seçmeli ve onlarla ilişkisinde sınırlarını belirlemelidir.

Eski alimlerin sıkça dile getirdiği gibi, bile bile yanlış insanlarla yol almak, insanın kendi karakterine zarar verir. Bu nedenle, toplumun yozlaşmasına katkı sağlayan kişilerden uzak durmak gereklidir.

Özellikle, devlet malını gasp eden, yolsuzluk yapan ya da başkalarının hakkına göz koyan kişilerle aynı ortamda bulunmamak, hem bireysel hem de toplumsal bir duruş sergilemektir. Böyle bir duruş, topluma örnek olmanın en önemli adımıdır.

Yalakalık, çoğu zaman menfaat ilişkilerinin bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Ancak bu davranış, kişisel karakterin ne kadar zayıf olduğunu ortaya koyar.

Namussuzluk ise ahlaki bir çöküşün en açık göstergesidir. İnsanlık tarihi boyunca, bu tür davranışlar toplumda hep kınanmış ve bu davranışları sergileyenler dışlanmıştır.

Eski alimlerin bu konuda söyledikleri oldukça dikkat çekicidir: "Yanlış insanlarla bir araya gelenler, aynı karaktere sahiptir." Bu ifade, kişinin çevresini seçerken ne kadar dikkatli olması gerektiğini bir kez daha hatırlatır. Çünkü karakterli bir birey, erdemsiz insanlarla aynı ortamda bulunmayı kendine yediremez.

Toplumda kötü örnek teşkil eden insanlar, sadece kendi davranışlarıyla kalmaz, aynı zamanda çevresindeki insanları da etkiler.

Bu nedenle, kötü örnek olan kişilerle ilişkiyi kesmek, bireyin hem kendisi hem de toplumu için alabileceği en doğru kararlardan biridir.

Bir bireyin topluma olumlu katkıda bulunabilmesi için öncelikle kendi değerlerini koruması gerekir.

Bu, doğru insanlarla bir arada bulunmayı, yanlışlardan uzak durmayı ve gerektiğinde toplumsal yanlışlara karşı duruş sergilemeyi gerektirir.

Selamı kesmek gibi basit görünen bir hareket bile, bazen büyük bir mesaj içerir.

Eski alimler, "Kötü insanlarla selamı dahi kesin" derken, aslında bireyin toplumsal duruşuna dikkat çekmiştir.

Devlet malını korumak, sadece yöneticilerin değil, her vatandaşın görevidir.

Devletin malına zarar veren ya da bu malı kişisel çıkarı için kullanan insanlar, toplumun en büyük düşmanlarıdır.

Eski alimlerin dediği gibi, devlet malını korumak, kendi namusunu korumakla eşdeğerdir. Bu anlayış, bireyin devlete ve topluma olan sorumluluğunu da gözler önüne serer.

Komşunun hakkına saygı duymak, namusunu korumak ve ona zarar vermemek, insan olmanın temel gereklerinden biridir.

Bu değerler, bir toplumun huzurlu ve adil bir şekilde yaşayabilmesi için vazgeçilmezdir. Aksi halde, toplumsal çöküş kaçınılmazdır.

Yanlış insanlardan uzak durmak, bireyin hem kendisini hem de çevresini koruması için hayati bir önem taşır.

Bu kişiler, toplumu sadece kötü örneklerle değil, aynı zamanda ahlaki yozlaşmayla da etkiler. Bu nedenle, doğru insanlarla bir arada bulunmak, bireyin kişisel gelişimini ve topluma katkısını artırır.

İnsan ilişkilerinde dikkatli olmak ve doğru insanlarla yol almak, sadece bireyin kendi hayatını değil, toplumun genel yapısını da olumlu yönde etkiler.

Karakterli bir birey olmak, her türlü ahlaksızlığa karşı durmayı ve erdemli bir duruş sergilemeyi gerektirir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar