DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Güneşi yakalamak

Güneşin doğuşu ile birlikte ısınır bedenimiz, rahatlarız veya akşamdan “hantal kalan vücudumuz” kendine gelmeye çalışır.

Güneşe uçar güvercinler, aydınlık gözler bakar, çocuklarla konuşurken  görmeyenler bile güneşe özlem duyar, en azından ismini sayıklar.

Güneşin verdiği enerjiden yararlanmak, sadece  gözlerimizin kirlerini açmak için olmamalı.

Doğanın gücünü kabulleniyorsak eğer, doğanın tüm nimetlerinden de  aklımızı kullanarak yararlanmamız gerektiğini iyi okumak zorundayız.

Çocukluk günlerimde bir ağacın dalını keser, iki bacağımın arasına alarak “Ata biner gibi yaparak” koşar adım giderdim.

Bacaklarımın arasındaki bir ağacın kollarından bir parçaydı ama, ben sanki bir ata binmiş gibi ayakları ile koşan bendim! Çocukluk işte kendimi ata biniyor sanırdım!

Güneşin altında otururken, ısınmayı düşünürdüm. Tarlada pamuk çapasında veya toplarken tepemdeki güneşin yakmasına kızar, şapka ile başımı korumaya çalışırdım.

Pamuk tarlasında çalışırken bile günün birinde pamukların insan elleriyle değil, makinalarla toplanacağını, gökteki yakıcı güneşin ise toplanarak bir yerlerde işe yarayacağını Ortaokul sıralarında düşünürdüm.

Yıl 1973, Ortaokul’ta Türkçe Öğretmenim Sevgi Kılıç’tı. Şu anda yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum.

Bir yazımda; gelecekte elektrik ve telefon kablolarının yeraltına alınacağını, uzayda kurulacak bir sistemle telefon ve telgraf hizmetlerinin verileceğinden sözetmiştim.

Öğretmenim bu yazım üzerine bayağı düşündü, hatta sınıfımızda tartışma konusu haline bile getirdi.

Bazı arkadaşlarım; “Elektrik kabloları yeraltından giderse,   yolda yürürken bizleri elektrik çarpar. Saçmalıyorsun!” diyenler oldu.

Posta hizmetleri ile ilgili, mektupların daha hızlı gönderilebileceği olayını da yazmıştım. Yine bana gülmüşlerdi.

Aradan geçen yıllara baktığımızda ise, İnternet ağı sayesinde dünyanın bir ucundan bur ucuna ulaşabiliyoruz.

Sosyal Medya sadesinde birbirleri ile insanlar iletişim ve tanışma olanağını buluyor.

Kendimi, geleceğin “bilgesi” olarak görmüyorum. Ancak öngörülerimi söylüyor veya yazıyorum.

Güneş enerjisi panellerinin  artırılması sayesinde ülkemizdeki “Enerji firmaları”nın hizmetlerindeki “İstedikleri zamanda” zam yapmalarının önüne geçebiliriz.

Bu konuda da güneş enerjisinden elektrik üreten Mühendislerimizin, ürettikleri ürünleri “ucuz” satmalarını beklemekteyiz.

Göstermelik etkinlikler, göstermelik programlar ve siyasi amaçlı yapılan konuşmalardan uzak kalınarak, Türkiye’mizdeki “Güneş enerjisi” ile bu ülkede insanların elektrik masrafları diye bir sorununun yok denecek kadar az olabileceğini söylemek istiyorum.

Yeter ki, birilerinin çıkarları için Anadolu topraklarının  madenleri, gökyüzündeki güneşinin önüne “perde” çekilmesin!..

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar