Haziran ayındaki “zam pazarlıkları” ile birlikte oluşan tepkiler, Temmuz ayı ile birlikte yaşantımızdaki yerine yerleşmeye başladı.
Bir ay boyunca Temmuz ayında memur ve emeklilere verilecek zamlarla vatandaşların kafalarında karışık hesaplamalar yapılmaya başlandı.
Yıllarca emek verip, ekmeğini yemeye başladığı emekliliğin tadını çıkarmak isteyen vatandaşların maaşlarına yapılacak olan yüzde 25 oranındaki zam oranı gündemde yerini aldı.
Emekli vatandaşlarımız maaşlarına yapılacak olan yüzde 25’i, mevcut aldıkları 7.500 Tl’nin üzerine koyarak hesap etmeye başladılar. Bazıları ile maaşlarının artacağını düşünerek kredi bile çektiler.
Oysa olay söylenildiğindeki gibi miydi, yoksa ilk kez duydukları “kök maaşlara zam” olacak şekilde miydi?
Vatandaş bunu anlayamadı, hatta inanmak bile istemedi. O günlerde bu sütunlarda, 17-28 temmuz arasında maaş alacak olan emeklilerin ellerine geçen parada kimlerde artış olabileceği olayı yazmıştım.
Emekliler ve memurlar zamlı maaşlarını almadan iğneden ipliğe zamlar yapılmaya başlandığı gibi KVD oranlarının da artması tüketicilerin alım gücüne yansımış oluyordu.
Halkın en önemli gıda maddesi ekmek zammı konuşulmaya başlandı. Ekmeğin fiyatı da doğal olarak artacaktı.
Fırıncıların girdi fiyatları, elektrik, doğalgaz, asgari ücret gibi masraflarındaki artışlar elbette ekmeğin fiyatına da yansıyacaktı.
Bu arada bankaların faiz oranları bir yana, deprem nedeniyle ertelenen kredi borçlarının toplu olarak istedikleri yönünde vatandaşlar arasında kaygılar başladı.
Deprem sonrası elektrik faturalarının ertelenmesinin ardından toplu gelen faturalar karşısında vatandaş ekonomik anlamda sıkıntılar yaşamıştı.
Bu günlerde bankaların ATM’leri ya hizmet vermiyor, ya da parayı alıyor ama vermiyor. PTT ATM’leri ise çoğu zaman arızalı olduğu gibi günlük limitten fazla para vermiyor.
Deprem nedeniyle bazı banka binalarının hasarlı olması nedeniyle vatandaş mobil hizmet almaya çalışırken, ATM’lerin arızaları nedeniyle günlerce paralarını alamamakla karşı karşıya kalıyorlar.
Bu tür olaylar karşısında bankalar karlı çıkıyor. Vatandaş parasını zamanında ATM’den alamayınca bankalar vatandaşın parasını çalıştırmayı sürdürüyor.
Sizler ekmek zammını düşünürken, bunun kaygısını yaşarken, bankaların günlük olarak ATM’lerden çekilemeyen paralar nedeniyle kasalarına getirileri gündeme getirilmiyor.
Depremin ardından 5 ay gibi süre geçmesine rağmen, PTT şubeleri ile ATM’lerinin hizmet verme noktasındaki aksaklıkları ile banka şubelerinin ve ATM’lerin sağlıklı hizmete kavuşturulmamış olması da “fırsatçı esnaflar için” yapılan denetimler arasında yer alması gerekmez mi!?
Sadece ekmeğimizle oynanmıyor, emeklerimizin ekmeğe dönüşmesi noktasında da vatandaş kaygılı yaşıyor.
Seçimlerin bitmesinin ardından, geçinebilmenin konuşulacağını biliyorduk ama, bu kadarını da beklemiyorduk!
Yorum Yazın