DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Düş’ünce düşler kurulur

Hemen aklınıza iktidarı eleştireceğim gelmiş olmalı! Bu kadar da ön yangılı olmanıza ve yüreğinizi sıkıştırmanıza gerek yok!

Her canlının yaşayarak doğadaki görevlerini yerine getirebilmesinde sağlıklı olmasından yana bin insanlık anlayış içerisinde düşünenlerdenim.

Evininizden bir “cenaze kalktığı zaman” ölümü anımsarsınız. Bu bence yanlış bir anlayış. Ölüm ki, her an ve her dakika içerisinde yaşanabilecek son olduğunu bilmeden yaşıyorsanız, o zaman sizin dinsel anlamdaki inançlarınızdan kuşku duyabilirim!

Bir kentin yöneticisini düşünelim, halkın sevgisi ile yönetimin başına getirilmiş, daha doğrusu seçilmiş bir değer olarak kendisinin ağırlığını bilmesi önemlidir.

Bir insan, yönetimin başına gelebilmek için, kendilerince “Tarihat-Cemaat evi kurmuş” olan bazı yerlere giderek “diz çöküp onun karşısında oturarak” geleceği ile ilgili halkın oylarının yeniden kendisine yönlendirilmesi noktasında “diz çökebilir mi!!?”

Hangi çağda olduğumuzun bilgisini bilmeyen yerel yöneticilerimizin geleceğimiz için, kendilerini “Cemaat ve tarikat üyesi” olduklarını söyleyenlere kaptırması olayını kabullenemiyorum.

Milli Eğitim Şuarısı görüşmelerinde, “Okul öncesi çocuklara, Dini eğitim verileceği” kabul edildi.

Allah aşkına, Okul öncesi çocuklar ellerini ve kıçlarını bile yıkayamazken sizler bu çocuklara ne gibi amaç güderek böylesine bir eğitimin gösterilmesini kabul ediyorsunuz!?

Ülkemizdeki çocuklarımıza ve gençlerimize “Dini eğitimden önce” bilimsel eğitimin öğretilmesi önem taşıyor.

Bu ülkede halkın, kendi isteklerini  söyleyip, şikayet edemediği ve tepki göstermediği bir dönem yaşamaktayız. Bunları yazan gazeteciler ise ülkenin sıkıntılarını yabancı ülkelere “şikayet ediyor” olarak değerlendiriliyor.

Benim yaşadığım ülkemde, “Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü” olmadığının altına imza atıyor, bu konuda hakkımda açılacak davada da yargıç karşısına çıkmaya hazır olduğumu vurgulamak istiyorum.

Değerli okurlarım, elinizdeki okuduğunuz gazetenin nasıl hazırlandığını, masraflarını bilip bilmediğini bilemeyiz ama, bu ülkenin asıl Savucularının Yerel gazeteler olduğunu  belirtmek istiyorum.

Milli Eğitim Bakanı’na dönmek gerekirse; “Ücretsiz verdiğiniz kitaplar, öğrencilere gerekli bilgileri veriyor mu? Öğretmenlerin ‘Ek kitap istemesi’ olayı ile ilgili bilgileriniz  var mı!?”

Allah aşkına, Çocuklarımızın eğitim ve öğretimlerinde olsun; “siyaset yapmayın!”

Bu arada, Okullarda bazı öğretmenlerin ders sırasında  öğrencilerine  yaptığı konuşmalarında ders dışı olduğunu sandığım; “ AKP İktidarı yönetimin başarısı, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın hizmetlerimi anlatması olayı” ile ilgili şikayetler duymaktayım.

Hiçbir öğretmenin, sınıftaki ders verme sırasında, “Bir siyasi Partinin Genel Başkanı ile ilgili övgü dolu sözler  söylemeye, aynı zamanda bir başka söylev ile muhalefet partisi, en önemlisi de ATATÜRK ile ilgili tepkisel konuşmalar yapmaya hakkının olmadığını düşünüyorum.

19 Yıllık AKP iktidarı, tükenişi başkalarına yüklemek yerine; Nerede ve ne gibi hatalar yaptıklarını arayabilseler de ülkemizde yeniden o güzel günler yaşansa….

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar