DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

Bu gecenin sabahında

Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlarken, öğrenci ve öğretmenlerimize başarı, velilerimize ise sabır ve kolaylıklar dilemek istiyorum.

Bugün okullarımız açıldı, minik öğrencilerimiz ilk kez okullu olmanın sevinci ve öğretmenleri ile tanışmanın mutluluğunu yaşıyor.

Eğitim ve öğretim bir ülkenin vatandaşları için önemli olduğu kadar, toplumsal yaşantılarında huzur, güven ve gelişmeni de belirler.

Bugünün tarihsel önemini ve anılarını da anımsamak adına 11 Eylül’ün gecesinin ardından yeni güne başlarken ülkemizde yaşanan ve yaşatılan olayları da unutabilmemiz olası değil.

Belli tarihlerde “Darbe” dönemlerinin yaşadığı süreçlerde, ülke olarak yıllarca geriye gittiğimizi unutamıyorum.

Öğrencilerim ile öğretmenlerimizin 11 Eylül gibi bir tarihte ders başı yapmaları tesadüf bile olsa, tarihteki yarını anımsamak, yaşayanlar için kolay olmasa gerek.

Benim için yarınki tarihin her yıl dönümünde, dış güçlerin oyunlarına alet olanlar ile yine dış güçlerin desteği ile ülkede demokrasiyi askıya alanların olayları aklıma geliyor.

Bazılarınız için 12 Eylül tarihindeki “darbe” olayına farklı bakabilir. Yaşanan olayların ardından yapılan “yönetime el koyma” değil, darbeci anlayışının ülke yönetimi ele geçirmesinin ardından yaşanan acı gerçekleri iyi okuyabilmek önemlidir.

Darbeci anlayışın ülkede demokrasiyi askıya almasının arkasında emperyalist güçlerin yattığını ve özellikle gençlerimizin ülke geleceği için düşüncelerini engellemeye yönelik olduğunu anlayabilmek önemlidir.

Yaşadığımız 12 Eylül darbesinin ardından yaşanan olayların bir kaçı baktığımızda, özellikle Türkiye’de “cemaat-tarikat” zihniyetinin palazlanmaya başladığını okuyabiliriz.

Bugün ülkemizde önemli sıkıntılar yaşatan, cemaat ve tarikat örgütlerinin önü, 12 Eylül darbesinin ardından açıldığını sezinliyorum.

Bu ülkenin gençlerine diretilen bir takım öğretilerin 12 Eylül darbesi sonrası okullarda okutulan kitaplar olduğunu araştırabilirsiniz.

Halkın tepkisini almama adına, darbeci başı Evren ve yandaşlarının sık sık “Atatürk” sözlerini kullandığını anımsıyorum.

Halkın inançlarına da saygılı görünmeye çalışan darbe yönetimi; aklın ve bilimin ışığında düşünen ve tartışan gençleri  siyasi görüşlerine bakmadan işkence ve idamlarla tanıştırdı.

Darbe sonrasında; Devrimci ve Ülkücü gençlere yönelik yapılan uygulamalara karşın, cemaat veya tarikatların gençlerine yönelik herhangi bir yaptırım uygulandığına tanık olamıyorduk.

Tarihin tozlu sayfalarını karıştırdığınızda, bu günlere gelen süreçte ve bugün yaşadıklarımızı bizlere yaşatanların; ortamı fırsat bilip yönetimlerin belli kademelerinde kümelenmeleri neticesini okuyabiliriz.

Bir zamanlar kolkola birlikte yürüyenler, bir de bakıyorsunuz ki; aralarında uyuşmazlıklar oluşabiliyor.

Birilerine iyilik yapmışsanız, günün birinde sizin başarılarınızı kıskanan ve sizin gibi olamayacağını anladığı anda; iyilik ettikleriniz tarafından ötelenebilirsiniz!

Bu tür olayları toplumsal alandaki insan ilişkilerinde sık görebilirsiniz. Öğrendikleri bilgileri aldıkları öğretmenlerini günün birinde “inkar eden”, kendisine “ilk harfi” öğreteni de inkar eder.

Sevgili öğrenciler, sizlere bugün ilk harfi; “Ana”nın “A” harfini, “Ata”nın ilk harfini hayatınız boyunca unutmamanız dileklerimle, başarılar diliyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar