DOLAR32.34
EURO34.879
ALTIN2393.5
BIST10276.
Mustafa Bardak

Mustafa Bardak

Mail: [email protected]

12 Eylül’ü anımsamak

Eylül ayının her ülkede olduğu gibi ülkemizde de insanlar arasında farklı anıları bulunmaktadır.

Yazarların “Eylül” ismini taşıyan eserlerine rastlarız. Bir zamanların sık söylenen “Eylül’de gel” şarkısını anımsarsınız.

Dünyada ise ABD’deki İkiz kulelere 11 Eylül günü yapılan saldırı ve can kayıpları akla gelir.

Türkiye’de ise dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in Kuvvet Komutanları ile birlikte 12 Eylül 1980 günkü “askeri darbesi” akla gelmektedir.

12 Eylül  öncesi ve sonrası ile ilgili yaşanan olaylar kitaplar dolusu yazıldı. Darbe sonrası yaşanan  idam olayları hala tartışılıyor. En çok ta 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşının büyültülerek idam edilmesi olayı yürekleri sızlatıyor.

O günleri yaşayan bir gazeteci olarak, benim de unutamadığım anılarım hala belleğimden silinemiyor.

O zamanlar Hakikat Gazetesi’nde çalışıyordum. Darbe sabahı askeri araçla Köydeki evime gelen Jandarmalar beni Garnizon Komutanlığına getirdiklerinde, şu anda hayatta olmayan Osmaniye Gazetesi sahibi Ali Rıza Karadağ, Yedi ocak gazetesi sahibi Mehmet Cemal Şenadam, Hakikat gazetesi sahibi Mehmet Öküzcü de oradaydı.

Sabahın alaca karanlığında evlerinden alınan gazete sahip ve Yazı işleri Müdürlerini bodrum katta oturacak yeri bile olmayan odaya koymuşlardı.

O anlarda beni en çok etkileyen Osmaniye Gazetesi sahibi Ali Rıza Karadağ’ın pantolonunu giymesine bile izin vermeden pijaması ile birlikte Garnizon’a getirmiş olmalarıydı.

İkindi saatlerine doğru bizleri üst katta bir odaya çıkardılar. Bir rütbeli; “İhtilal olduğundan haberiniz vardır, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmuştur. Bizlerden izin gelmeden gazeteleri çıkarmayacaksınız.”diye konuşmaya başladı.

Gençliğimin verdiği cesaretle; “Sokağa çıkma yasağının olduğu yerde nasıl gazete çıkaracağız, zaten çıkması da mümkün olamaz!”diye konuştuğumda, rütbeli askerin yüzüme vurduğu tokat ve ettiği küfürü unutamıyorum.

Garnizon Komutanlığı’nda bize söylenilenleri dinledikten sonra evlerimize gidebileceklerimiz söylendi.

Yaya olarak yola çıktığımızda cadde ve sokaklarda askeri araçlar, kedi ve köpeklerden başka canlı göremiyorduk. Askerler bizi durdurup kimlik soruyor ve sokakta olduğumuz için bağırıp çağırıyorlardı.

Bu olaydan bir gün sonrası gece yarısı evimize gelen askerler, kitaplığımda arama yaptılar.

1979 yılında çıkarmış olduğum “İsyanlar kana bulandı” isimli şiir kitabını eline alan bir asker; “Komutanım, bu kitapta isyandan sözediyor, bunu alıyorum”deyince elimde kalan tüm kitapları çuvallara koyarak benimle birlikte getirdiler.

Bugün bu olayları unutmaya çalışırken, 12 Eylül günü ilk ve Orta dereceleri okullar eğitim ve öğretime açılıyor. Böyle bir günde okulların açılacak olması 12 Eylül tarihini bir kez daha o günü yaşayan insanlara anımsatmış oluyor.

Bugün okullar açılacak ama, öğrenci servis ücretlerindeki belirsizlik sürüyor. Bu yıl servis ücretlerinin velilere zor aylar yaşatacağı ve ekonomik sıkıntılar içerisinde yeni bir eğitim ve öğretim yılına girilmekte olduğunu görmekteyiz.

Öğrenci ve öğretmenlerimize yeni eğitim ve öğretim yılında sağlık ve başarılar dilerim.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar