Adana Eski Müze Müdürü ve Sanat Tarihçisi İsmet İpek kaleme aldığı köşe yazısında, Kastabala Antik Kentinin, Ceyhan Nehri havzasında, Osmaniye’ye 12 kilometre mesafede yer aldığını kaydetti.
Osmaniye il sınırları içerisinde yer alan Kastabala Antik Kenti, bölgenin en önemli tarihi miraslarından biri olarak öne çıkıyor. Adana Eski Müze Müdürü ve Sanat Tarihçisi İsmet İpek’in kaleme aldığı köşe yazısına göre, Kastabala Antik Kenti, Ceyhan Nehri havzasında, Osmaniye’ye 12 kilometre mesafede yer alıyor. Antik kent, Karatepe Açık Hava Müzesi’ne giden yol üzerinde, Kesemeburun Köyü sınırları içinde bulunuyor.
Hititlerden Roma’ya: Kastabala’nın Tarihi Yolculuğu
Hititlerin ana tanrıçası Kibele adına kurulan Kastabala, Yunan ve Roma dönemlerinde de büyük bir dini merkez olma özelliğini korudu.
Persler dönemine ait bir Aramice yazıtta, Tanrıça Kubaba'nın Kibele'nin önceki adı olduğu ve Yunan-Roma döneminde Artemis Paresia olarak tanındığı belirtiliyor.
Büyük İskender’in MÖ 333-323 yılları arasında başlattığı Helenistik dönem, Kastabala’nın yeniden canlanmasına vesile olmuş.
Kastabala'da Bulunan Sikkeler ve Tarihsel Değerleri
Antik kentte basılan sikkeler, Kastabala’nın dönemin kutsal kentlerinden biri olduğunu kanıtlar nitelikte. IV. Antiochos Epiphanes döneminde basılan sikkelerde, kentin "Hierapolis" olarak anıldığı ve Perasia adlı tanrıçaya ithaf edildiği belirtiliyor.
Kastabala’nın sikkelerinde şehir tanrıçası Tyche ve Ceyhan Nehri’nin tanrısı Pyramos'un tasvirleri dikkat çekiyor.
Antik Kentin Merkezi: Stadion, Tiyatro ve Hamamlar
Kastabala, dini törenlerin ve çeşitli oyunların düzenlendiği stadion, tiyatro ve hamamları ile de önemli bir yaşam merkeziydi.
Ana tanrıça Artemis kültü, kenti antik dönemde önemli kılan unsurlar arasında yer alıyordu.
Amasyalı Coğrafyacı Strabon’a göre, Kastabala’da bulunan Artemis tapınağında rahibeler, kızgın kor üzerinde çıplak ayakla yürüyebiliyordu.
Günümüzde Kastabala: Kazılar ve Koruma Çalışmaları
1890 yılında İngiliz Arkeolog James Theodore Bent tarafından ziyaret edilen Kastabala, günümüzde de arkeologların ilgisini çekmeye devam ediyor.
2009 yılında Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Turgut Hacı Zeyrek’in başlattığı kazı çalışmaları, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faris Demir tarafından devam ettiriliyor.
Kazı çalışmalarında sütunlu caddeler, tapınak alanları, hamam ve nekropol alanlarında önemli keşifler yapıldığı belirtiliyor.
Ancak, kazı çalışmaları sırasında güneş altında çalışacak işçi bulmanın zorlukları, tarım arazileri ve elektrik hatlarının tarihi dokuya zarar vermesi gibi çeşitli sorunlarla karşılaşılıyor.
Bu durum, antik kentin korunması ve tanıtımı konusunda önemli adımlar atılmasını gerektiriyor.
Yorum Yazın