İşitme engelli ailesinden öğrendiği işaret diliyle engellilerin hayatını kolaylaştırıyor
BurdurBurdur’da yaşayan Yakup Acar: ”İşitme engellilere bakınca kendi ailemi görüyorum. Onların içe kapanık değil, toplumla iç içe olmalarını, ön planda olmalarını istiyorum. Hiçbir karşılık beklemeden ve ücret talep etmeden onlara yardımcı olmaya çalışıyorum”
Burdur'da yaşayan anne ve babası işitme engelli Yakup Acar, ailesinden öğrendiği işaret diliyle çevresindeki diğer işitme engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmaya çalışıyor.
Bir kamu kurumunda şoför olarak çalışan ve CODA olarak adlandırılan (Sağır Ebeveynlerin Çocukları) Acar, doğumundan 4 yaşına kadar konuşmayı öğrenmek için babaanne ve dedesinin yanında kaldı.
Konuştuktan sonra anne ve babasının yanında yaşamaya başlayan Acar, zamanla ailesinden işaret dilini öğrendi. İlk başlarda sadece anne ve babasıyla iletişim kurmak için kullandığı işaret dilini daha sonra gittiği kurslarda geliştiren Acar, babası sayesinde başka işitme engelli bireylerle de tanıştı.
Burdur İşitme Engelliler Spor Kulübüne üye olan Acar, buradaki engellilerin diğer insanlarla iletişim kurmasını sağlıyor. Engellilerle spor müsabakalarına ve etkinliklere katılan Acar, kulübün resmi işlemleri için de tercümanlık yapıyor.
Tanıştığı işitme engellilerin günlük hayatta karşılaştıkları sorunları işaret diliyle tercüme ederek çözmeye çalışan Acar'ın, sosyal ortamı da işitme engelli bireylerden oluşuyor.
Onlarla kahvehaneye gidip oyun oynayan, kafede buluşup işaret diliyle sohbet eden, bazı gezilere katılan Acar, engellilerin sosyalleşmesine katkı sağlıyor.
Acar, işinden kalan zamanda işaret dilini öğrenmek isteyen sınıf ve özel eğitim öğretmenliği, sosyal hizmet, sağlık hizmetleri gibi bölümlerde okuyan üniversite öğrencilerine de halk eğitim merkezi bünyesinde açılan kursla Gençlik ve Spor Bakanlığının yurtlarında işaret dili öğreterek, işaret dilini yaygınlaştırıp daha fazla engellinin hayatına dokunmak istiyor.
25 yaşındaki Yakup Acar, AA muhabirine, babasının küçüklüğünde yanlış tedavi yüzünden, annesinin de bebekliğinde geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle işitme duyularını kaybettiğini söyledi.
Babasının işitme engelliler okulunda eğitim aldığını ancak annesinin maddi imkansızlıklar nedeniyle okula gidemediğini belirten Acar, erkek kardeşiyle kendisinin sağlıklı olduğunu aktardı.
Acar, dedesinin yanından ailesine dönünce önceleri şok yaşadığını ifade ederek, "Babam eğitimli olduğundan ilk önce bana yavaş yavaş, işaret dili alfabesini, sonra her şeyin isimlerini ve kelimeleri öğretti." dedi.
"İşitme engellilere bakınca kendi ailemi görüyorum"
Engellilerin, özellikle işitme engelli bireylerin hayatlarına dokundukça, onların problemlerini çözdükçe mutlu olduğunu dile getiren Acar, şöyle konuştu:
"İşitme engellilere bakınca kendi ailemi görüyorum. Onların içe kapanık değil, toplumla iç içe olmalarını, ön planda olmalarını istiyorum.
Hiçbir karşılık beklemeden ve ücret talep etmeden onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Amacım onların önündeki engelleri kaldırmak.
Mesela uygulama noktasına girmiş, polise derdini anlatamıyor. Hemen beni görüntülü arıyor, oradaki iletişimi sağlıyorum. Telefonla da işlerini çözdüğüm oluyor.
Normal arkadaşlarımla vakit geçirir gibi onlarla da vakit geçirebiliyorum. Onlarla vakit geçirmekten ben de keyif alıyorum."
"İşaret dilini öğrenmek isteyenlerin de elinden tutuyorum"
Acar, işaret dili öğrenmek isteyen üniversite öğrencilerine de kurs verdiğini kaydederek, "İşaret dilini öğrenmek isteyenlerin de elinden tutuyorum. 3 grupta toplam 100 öğrencim var.
Belki öğrencilerim yarın öbür gün bir yerde diğer insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir engelli görecekler ve öğrendikleri 35 kelimeyle onun hayatına dokunacaklar." diye konuştu.
Baba Musa Acar (57), işaret dili sayesinde oğluyla engelleri aştıklarını ve beraberce aşmaya devam edeceklerini, Anne Gülcihan Acar (51) da "Oğlumun büyüdüğünü ve başarılarını gördükçe çok mutlu ve memnun oluyorum." ifadesini işaret diliyle söyledi.
İşitme engelli Murat Sezer ise 2019'da Acar'la tanıştığını işaret diliyle aktararak, "Yakup, iyi bir dost ve arkadaş. 'CODA' olduğundan bizi daha iyi anlıyor. Bizim resmi kurumlardaki işlerimizi de Yakup sayesinde hızlıca halledebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
İşaret dili öğrenen sınıf öğretmenliği öğrencisi Esma Güleşçi de uzun zamandır Acar'ın işaret dili kursuna katıldığını belirterek, işaret dilini sınıf öğretmenliğinin bir gerekliliği olarak öğrendiğini, Acar'ın bu konuda kendilerine yardımcı olduğunu kaydetti.
İlginizi Çekebilir