© Copyright © 2021 HaberOsmaniye.

Depremde enkaz altında kalan resimleri için yeniden tuvalin başına geçti

Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı Sait Işık, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde kaybettiği eserlerini yeniden çiziyor.

"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde tüm eserlerini kaybeden ressam Sait Işık, yeniden tuval karşısına geçti.

Büyükçekmece Belediyesine 9 yıl sanat danışmanlığı yapan ve dünyanın en uzun açık alan resim sergisi ve üç boyutlu gezinti yolu resmi ile belediyenin Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesine katkı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı Sait Işık, Mersin ve İstanbul'da kurduğu sanat galerisinde birçok ressam yetiştirdi.

Emeklilik hayatını yaşamak için ata toprağı Kahramanmaraş'a yerleşen Işık, 6 Şubat 2023'te yaşanan depreme Onikişubat ilçesindeki Fahribey Apartmanı'nda yakalandı.

62 yaşındaki ressam Işık'ın atölyesinde yıllarca emek verdiği birçok değerli eseri ve çalışmaları enkaz altında kaldı.

Işık, enkaz altındaki eserlerini tekrar yapmak ve yeni eserler üretmek için fırça ve paletiyle tuvalin başına geçti.

Ressam Sait Işık, AA muhabirine, küçük yaşlarda resme olan tutkusuyla bu sanata başladığını, 9 yaşındayken Almanya'da düzenlenen okullar arası resim yarışmasında ikinci olduğunu anlattı.

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olduktan sonra resim dersi vermeye başladığını, Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı unvanı aldığını anlatan Işık, sanat hayatının sembolünün ağaç olduğunu, değişik ebat ve şekilde binlerce ağaç figürünü tuvale aktardığını belirtti.

Büyükçekmece Belediyesine 9 yıl sanat danışmanlığı hizmeti verdiğini ve hazırladıkları eserle 2013'te Guinness Rekorlar Kitabı'na girdiklerini anlatan Işık, aldıkları sertifikanın da depremde enkaz altında kaldığını ifade etti.

"Bir resim fırçamı dahi kurtaramadım"

Depremle birlikte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen sanatına kaldığı yerden devam ettiğini dile getiren Işık, şöyle konuştu:

"Depremde kendi dairemde annem ve babamla kalıyordum. Evimizin altında büyük bir sanat atölyem vardı.

Atölyemde büyük ebatlı 650 tablo, küçük ebatlı sayamadığım kadar tablo, kütüphanem ve depremden önce çıkarttığım şiir kitabım vardı.

Ayrıca antika meraklısı olduğum için 8 bine yakın antika değeri taşıyan eşya vardı. İlk depremde ailemle birlikte evden çıkma şansımız olmadı.

Deprem nedeniyle oluşan baskı nedeniyle kapıları açamadık. İkinci büyük deprem öncesindeki artçı bir depremde dışarı çıkma şansını yakaladık.

Elbistan merkezli depremde de apartman yıkıldı. Hiçbir eşyamı, bir resim fırçamı dahi kurtaramadım."

"Depremden sonra yeniden ayağa kalktık"

Depremden sonra yeniden ayağa kalktığını, yeniden resim yapmaya başladığını belirten Işık, şöyle devam etti:

"Hayat devam ediyor. Ailemle birlikte, canımız kurtulduğu için şükrettim. Depremde kaybettiğim tabloları yeniden yapıyorum.

Eserlerimi, çalışmalarımı aklımda kaldığı örnekleriyle tekrar yapmaya başladım.

Bu benim için Zümrüdüanka kuşunun yeniden kendi küllerinden doğması gibi sembolik bir anlam taşıyor.

Şu anda şükrediyorum. Çünkü çalışma ortamım var, resimleri yeniden yapabilecek azmim var.

Enkaz altında kalan şiir kitaplarımı yeniden baskıya vermeyi istiyorum. İnşallah benim için önemli olan resimleri tekrar yapmayı düşünüyorum. Hiçbir zaman şikayetçi değilim."

Kahramanmaraş'ta sanat adına bir şeyler yapmak istediğini aktaran Işık, Onikişubat Suzan ve Abdulhakim Bilgili Halk Eğitimi Merkezi ve ortağı olduğu sanat atölyesinde farklı yaş gruplarındaki kursiyerlerine resim sanatını en ince ayrıntılarına kadar anlattığını, yeni ressamlar yetiştirmeye çalıştığını kaydetti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER