© Copyright © 2021 HaberOsmaniye.

Başkan Çenet: “Osmaniye’nin Kaybedecek Bir Saniyesi Bile Yok”

Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, geleneksel hale gelen Pazar sohbeti yazısında bu hafta Osmaniye’de etkili olan sağanak yağış ve fırtınanın neden olduğu sorunlara değindi.

Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, geleneksel hale gelen Pazar sohbeti yazısında bu hafta Osmaniye’de etkili olan sağanak yağış ve fırtınanın neden olduğu sorunlara değindi.

Başkan Çenet, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Tam haftayı iyi çıkardık diyecektik ki ani yağmurların, su baskınlarının, elektrik kesintilerinin üst üste yaşandığı bir haftaya son dönemeçte giriverdik.

Neredeyse on dakikalık fırtına ağaçları kökünden devirdi, yolları ulaşıma kapatarak hayatı durma noktasına getirdi. Cuma akşamı ise bir saatlik yağmur sanayi bölgemizde ani su baskınlarına neden oldu.”

Başkan Çenet, "yeni normal" ifadesine vurgu yaparak, iklim değişikliği ve mevsim geçişlerinin artık eski düzenli dört mevsim anlayışını bozduğunu belirtti.

Çenet, “Pandemi süreci ilk çıktığında yetkililer değişen hayat kurallarına vurgu yapmak için 'yeni normal' ifadesini kullanırlardı.

Aslında demek istedikleri eskiye dair ne biliyorsanız unutun demekti. Artık düzenli dört mevsim yoktu; mevsim içinde mevsim geçişleri vardı,” dedi.

Şehrin sorunlarının çözümünde tutarlılık ve netlik gerektiğini ifade eden Çenet, şunları söyledi: “Yaptığımız işleri niye yaptığımızı, yapmadığımız talepleri niye yapamadığımızı insanlara anlatabilmemiz gerekir.

Yetkili makamların görüş bildirmekten kaçınması işleri sadece geciktirir.

Bizlerin şehir aklı olarak net bir tutum almak yerine kişilere ve olaylara göre tutum belirleme ya da sessiz kalma lüksümüz yoktur.

Çünkü biz şehrin kazanmasını istiyoruz. Kişiler ve görevlerin biz de dahil geçici olduğunu biliyoruz. Kalıcı olan Osmaniye’mizin menfaatleridir.”

Başkan Çenet, Osmaniye’nin kaybedecek bir saniyesi olmadığını ve şehrin yapısal dönüşümünün öncelikli iş olduğunu vurguladı.

Hatay’ın deprem sonrası seferberliğinden örnek vererek, Osmaniye’de de benzer bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Çenet’in yazısından satırbaşları şöyle:

“Yanı başımızdaki Hatay’ın; depremin yaralarını sarmak için nerde kuru bir akarsu yatağı varsa onu kum ocağı olarak kullanmak için seferber olduğu yerde bizler var olanı kapatmak istersek bu akıl karı olmaz.

Hamdolsun, Şehircilik Bakanımızın geçtiğimiz günlerde müjdelerle gelmesi bizleri oldukça rahatlattı. İşlerimizi hızlandırdı.

Bizler burada cumhur ittifakı olarak gerek Şehircilik Bakanlığı, gerekse yerel yönetim olarak mahalli işleri ne kadar ahenkli uygularsak o derece de başarılı olacağımıza inancımız tamdır.

Bürokrasi içinde, bulunulan yer ve konuma göre konuşulur ya da sessiz kalınır ya da toplumda karşılığı tartışmalı kimse ya da kesimlere mesaj vermek üzere angaje olunursa bundan bir şey çıkmaz.

Kaldı ki İdarenin bütünlüğü, milletin yetki vermedikleri ile milletin işi nasıl çözülebilir? Bakınız, deprem sonrası rezerv konut ve işyeri alanlarını hızla belirleyip şehrin ortak aklını burada şehircilik bakanımızın başkanlığında çok şükür hakim kıldık.

Peki bu birlikteliği sağlayabilmek için bizlerin şehir aklı olarak net bir tutum almak yerine kişilere ve olaylara göre tutum belirleme ya da sessiz kalma lüksümüz var mıdır? Elbette yoktur.

Çünkü biz şehrin kazanmasını istiyoruz. Kişiler ve görevlerin biz de dahil geçici olduğunu biliyoruz. Kalıcı olan Osmaniye’mizin menfaatleridir.

Bakın bir Osmaniye Spor meselesinde kaç gün süreyle bugün git yarın gel süreci ya da belirsizliği yaşanmadı mı?

Her gün yeni bir başkan ismi, her gün yeni bir iş adamı ya da kamu görevlisinin ismini üstelik yetkili makamlar zikrederek hem takım hem de bu isimler yıpratılmadı mı?

Boşu boşuna, bu zaman kaybına (güven kaybına)  ne gerek vardı? Şu başkanın ismi bu, bu başkanın soy ismi şu diyerek hiç tercih yapılır mı?

Kişileri; temsil ettikleri kurumlara ve niteliklerine göre ele almak yerine, hiç bu işler her gün yeni bir kura çeker gibi olur mu?

Aslolan, şehirle ilgili konuları gerçek muhatapları ile konuşabilmektir. Ben şuna darıldım, demeye küsmeye sorumluluk sahibi kimsenin hakkı olabilir mi?

Neticede hepimiz OSMANİYE için mücadele veriyoruz. Hele ki Osmaniye’nin marka değerleri veya isimleri üzerinden bu konuların üzerine asla gidilmemelidir.

Çünkü bu işler bir bayrak yarışıdır. Bize düşen bu bayrağı taşıyan kimse, ona sonsuz destek olmaktır. Bayrağı en yüksek burca dikmeye gayret etmektir.

Bu hafta inşallah, yeni yolları yapmaya devam edeceğiz. Alt yapıda mesafe katediyoruz. Rezerv alanlarla ilgili şehir silüetini ortaya çıkaracak hazırlıkları yapıyoruz.

Şehir sularını kuyu suları yerine, Karaçay yüzey kaynak sularından temin etmek üzere beş milyon avroluk işin ihale hazırlıklarına İlbank’la başladık.

Kaynağını ayırdık.   ( inşaallah ne zaman elektrikler kesilse sular da kesilmek zorunda kalmayacak) Son olarak ifade edelim ki Bakın bizler Yüksekova’nın çukur barikat olaylarının vuku bulduğu dönemlerde de görev yaptık.

15 Temmuz hain darbe girişimine karşı aynı dönemde görev yaptık. Tüm bu görevler esnasında aklımızın bir ucunda “hep o şehre vereceğimiz katkıları nasıl başarırız”ı hiç unutmadık.

Yüksekova havalimanı işini böyle bir iklimde sürdürüp tamamladık. Bugün tamamlanan Kayak Tesislerini böyle bir iklimde başlattık. Bölünmüş yol işlerini hep bu iklimde hayata geçirdik.

Dememiz odur ki biz de şehrin hem bir yandan deprem yaralarını saralım hem de vizyon projelerini hayata geçirelim.

Bunu da el ele vererek ortak aklı hakim kılarak güçlü bir lobiyle yapalım. Yapacağız da Allahın izniyle”
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER